Yenigün Gazetesi

“Özgürce” Makale Yazısı

13 Aralık 2012

Sakarya'nın kültür hazineleri

Sakarya, Osmanlılar’ın ilk fethettiği yerlerdendir. Bu yüzden farklı noktalarında Erken Osmanlı Dönemi’nde inşa olunmuş eserlere rastlamak mümkündür. Bunlardan biri de Adapazarı merkezinde yer alan Orhan Camii, aynı zamanda ildeki en erken tarihli Osmanlı eseridir. 1325 tarihinde ahşaptan inşa edilen caminin zamanla tahrip olması nedeniyle 1892 yılında 2. Abdülhamit tarafından günümüzde görüldüğü biçimiyle restore edilmiştir.

Adapazarı’ndaki Hasırcılar, Semerciler, Papuçcular, Tığcılar gibi mahalle isimleri ilin el sanatları yönünden zenginliğine işaret eder. Bir zamanlar her noktasında yaygın olan el sanatları, bugün Taraklı, Sapanca, Kaynarca, Geyve gibi birkaç ilçe dahilinde devam ettiriliyor.

Gezinize devam etmeden önce Adapazarı’nın dünyaca ünlü ıslama köftesi ve ilde doğal olarak yetiştirilen kabaklardan yapılan yöresel köfteli kabak ve kabak tatlısından, böylesine lezzetleri başka bir yerde bulamayacağınız için kesinlikle yemenizi tavsiye ederiz.

Adapazarı merkezinden çıkıp kuzeyde yer alan Harmantepe Köyü’ne giderseniz tarım arazileri arasında bir kaleyi keşfedebileceksiniz. Harmantepe Kalesi ildeki çok sayıdaki sınır kalelerinden bir diğeri. 12.-13. Yüzyıllara tarihlenen kale, arkası kesilmeyen Türk akınlarına karşı Sakarya Nehri’ni doğal bir hendek ve sınır olarak belirleyen Bizans’ın son ve umutsuz çırpınışlarının bir sembolü olarak tüm duvarları ve kuleleri ile oldukça sağlam biçimde günümüze ulaşmıştır. Beş ayrı yerden girişi bulunan kalede bazıları çift katlı olan tam altı burç mevcuttur. Burçların içine girdiğinizde Bizans askerlerinin düşmana oklarını fırlattıkları mazgal deliklerini görebilir, Sur duvarlarının üzerindeki askerlerin herhangi bir saldırıya karşı çevreyi gözetlediği seyirdim yerleriyle tüm kaleyi dolaşabilirsiniz.

İl merkezinin 35 km. kuzeybatısında yer alan Kaynarca’ya bağlı Topçu ve Kırktepeler köylerinde tespit edilmiş Tümülüsler mevcuttur. İlçedeki diğer bir tarihi yapı Şeyh Muslihiddin Camisidir. 

Yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte Ahi teşkilatından Şeyh Muslihiddin tarafından 17. Yüzyılda yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Caminin dış cephesi 1820 yılında yapılan onarımda tahta ile kaplanmıştır ve bu onarımı belirten bir kitabe cami yanındaki çeşmede bulunmaktadır. İlk yapıldığında moloz taş duvarlı, dikdörtgen planlı ve üst örtüsünün de çatı ile kaplanmış olduğu düşünülmekte. Günümüze gelen yapı dikdörtgen planlı ve ampir üslubunda bir yapıdır. Mihrap ve minberi de ampir üslubunda bezenmiş olup minaresi taş kaideli yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir.

Sakarya’nın güneyinde bulunan Pamukova İlçesi’nde en eski yerleşim noktası olarak bir zamanlar güneyin de yer aldığı düşünülen Midos kenti gösterilmektedir. Bizans döneminde imparatorluk atlarının yerleştirildiği ve Doğuya yapılan seferde askeri birliklerin toplanma noktası olan Malagina bölgesi de buradadır. 7. Yüzyılda asıl hedefleri İstanbul olan Araplar burada yerleştirilen atların tümünü ele geçirmişlerdir. İki yüzyıl boyunca akınlara devam eden Arapların izleri ilçenin güneyinde kalan Paşalar köyü’nün yakınındaki tepede yükselen Paşalar Kalesi’nde kendini gösteriyor. Kalenin günümüze kadar sağlam gelmiş duvarlarında bir bölümünde görülen mezar stelleri, sunak ve sütun parçaları aniden beliren bir Arap saldırısı karşısında vakit geçirmeksizin inşa faaliyetlerine girişen ve bunun içinde yakınlardaki bir Roma yerleşiminin, belki de Midos kentinin kalıntılarını kullanan Bizanslılar tarafından konulmuş.

Kaleye çıkmak için yapacağınız zorlu bir tırmanışın ardından keşfedecekleriniz her şeyi unutturacak niteliktedir. Tepeye ulaştığınızda kale inşa etmek için bundan daha güzel bir mevki seçilmeyeceğini anlıyorsunuz.

Oturup saatlerce izleyebileceğiniz muhteşem manzarası tüm Pamukova ovasına hakim. Geldiğiniz yol dışında da kaleye tırmanmak neredeyse imkansız.

Kaleye gelen herkesin kolaylıkla fark edebileceği üzere yapının bir bölümü diğerlerinden farklı tarzda inşa edilmiş. Arap saldırıları zamanına tarihlenen kısımlar stellerin, sütunların olduğu bölümdür ve surların bu kısmı çok iyi korunmuştur. Kaba moloztaş ve tuğla kullanılarak inşa edilmiş kısımlar ise Osmanlı akınlarının yoğunlaştığı 13.-14. Yüzyıllara ait ve ildeki diğer kalelerin çoğuyla çağdaş. İçinde sarnıç ve bazı yapı kalıntılarına da rastlanır. Osmanlı fetihleri sırasında da bölge de ilk fethedilen kalelerden. Mekece Kalesi, Kemaliye Köyü Camisi ile Kemaliye- İznik su yolları ilçedeki diğer tarihi anıtlar..