Yenigün Gazetesi
“Özgürce” Makale Yazısı
12 Mart 2004
Kalıcı konutların ederi ne?
Okurlarımızdan sık sık yazmamız istenen yazı, kalıcı konutların ederinin ne olacağıdır. “İki yıla yakın süredir oturuyoruz. Hala ne ödeyeceğimizi bilmiyoruz” diye sıkıntılarını bildirmektedirler.
İgili, yetkililer neden bu kalıcı konutların gerçek sahiplerine bugüne kadar ödeyecekleri miktarı bildirmiyorlar? Çok mu zor? Mutlaka yapılması gereken bir hizmet değil midir?
Noter senedi ile alanlar, satanlar ölümleri halinde sorun, problem nasıl çözülecek? Çözümü çok olanaksızlaşacak.
Kalıcı konutlar zamanla görülecektir, çok problemler çıkartacaktır. Devletin bu ilgisizliği, anlayışsızlığı dertlern kangren hale getirmektedir. Çözümün olanaksız hale gelmesine ilgili, yetkili, hükumet neden olmaktadır.
Sayıları hiç de azımsanamaz kadar çok sayıda kalıcı konut sahipleri peşin parayla, tutturabildikleri kadar parayla satmışlardır. Devlete ödenecek miktarı kabullenerek kalıcı konut alanlar yerleşmişlerdir. Tapuları yok. Ama noter anlaşması vardır. Bazı insanlarımız noter anlaşmasına çok güvenmektedirler. Noter senedi ile alanlar, satanlar ölümleri halinde sorun, problem nasıl çözülecek? Çözümü olanaksızlaşacak.
Ziyaretime gelen bir kalıcı konut hak sahibi acı gerçeği olduğu gibi anlattı.
“Yıkılan evimin yerine verilen kalıcı konutu sattım. Aldığım parayı borçlarıma verdim. Rahatladım. Kiralık bir ev buldum. Kiracı olarak oturmaktayım. Kalıcı konutum Camili’de idi. karaman’da kiracıyım.”
Kalıcı konutta oturup dertliler çok. “Bazen hiç uyuyamıyorum. Sabaha uykusuz kalıyorum. Ya altından kalkamayacağımız kadar çok para istenirse” diyorum. Hükümetler neden bu işi hızlandırmazlar? Paraya gereksinimleri yok mu?”
Her kafadan bir ses çıkıyor, “Pek çok kalıcı konutlar bağış yolu ile yapıldı. Devlet kalıcı konutlarda oturanlardan sadece yer-arsa parası almalı. Ömeğin Şırnak, Konya, Kayseri gibi iller evler yaptırdılar. O evlerin sadece yer parası ödenmelidir. Vatandaşlardan binanın maliyetinden para alınması gerekir.” Böyle diyenleri de hepten haksız bulamayız.
İlgili, yetkili biri Allah’ın kulu çıksa da açıklama yapsa kıyamet mi kopar? Kalıcı konutların ederleri nasıl belirlenecek? Arsanın metrekaresi. Konutun metrekaresi nasıl, ne zaman hesaplanıp açıklanacak? Belirlemede güçlük çekiyorlarsa, geciktirmeden ötürü daha çok işler çıkmaza girmektedir. Bir an önce çözüme kavuşturmalıdır. Sürüncemede kalması nedeniyle vatandaşın devlete, kamu görevlilerine güveni kalmıyor.
Kalıcı konutlarda hak sahibi olarak, kiracı olarak oturanlar memnun görünüyorlar.
Ulaşım sıkıntılarından söz ediyorlar. Yeterli sayıda arabalar yok. Çok kalabalık yolculuk etmektedirler. Çok zaman ayakta gidip-gelenler olmaktadır” diye dertleşenler olmaktadır.
Kalıcı konutların bulunduğu yerleşim yerlerinde sosyal tesislerin olmamaması da büyük eksiklik olarak ileri sürülmektedir. En basit oturup sohbet edilecek bir kahvehane, kafeterya, bir bahçe bile yok. Özellikle Camil’de.
Öncelikle kitle ulaşım araçlarının yollarının yapılması, belediye araçlarının sayısının arttırılması… Daha sık gidip gelmeliler. Bekleme yerlerinde, duraklarda kapalı yerler yapılmalıdır. Yağmurda ıslanıyorlar, güneşte yanıyorlar.
Köpeklerin çokluğundan, okula gider çocukların korktuklarından söz edenler olmaktadır. Çöp bidonlarına bidonlarına köpeklerin yiyecekleri atılmamalıdır.
Bir başka prefabrike yerleşim yerinde de çok köpek varmış. Çöp bidonlarına köpeklerin yedikleri atılmamış. Poşet içinde atılmış. Köpekler aç kalınca semti terk etmişler. Köpek sayısı bayağı azalmış. Seviniyorlar.
Önerim:
Bakanlık Alancuma, Dernekkırı Prefabrikleri’ne toplanılması emrini vermiş. İncelemelerimize göre en iyi prefabrike yerleşim yeri Alancuma Köyü bitişiğindeki Almanlar’ın yaptırdıklarıdır. Suyu çok iyi… Yolları çok iyi… 15 dakikada bir kitle ulaşım araçları gelip gidiyor. Şehre yakın.
Yarın tekrar görüşmek dileğiyle…