Yenigün Gazetesi

Erkal Etçioğlu

Sivil Örümcek Ağı

Bu tanım batı kaynaklı bir benzetmedir.Ülkemizdeki Sivil Toplum Kuruluşlarını  asıl amaçlarından saptırarak kendi sömürgeci hedefleri için kullanmak isteyen iki yüzlü Avrupa politikasının adıdır. Çünkü onlar Türk İstiklal Savaşı Tarihi’ni, bizim çoğu sözde aydınımızdan çok daha iyi okuyup incelemiş ve öğrenmişlerdir! Türklerin en ağır koşullarda bile bağımsızlıklarından vazgeçmeyen, teslim olmayan, şerefleri için ölüme gülerek giden, tanımı ve nedeni tam açıklanamayan bir direnme gücüne, formülü henüz bilinmeyen bir kimyaya sahip olduğunu görmüşlerdir. Stratejilerini de buna göre uyarlamışlardır: Türkiye’yi teslim alabilmek için, Türkiye’yi savunma bilinci ve kararlığını yok etmek, teslimiyete karşı direnme gücünü yıkmak şarttır!

Peki, bu hedefe nasıl varılacaktı?

Bunun için onların “Sivil Örümcek Ağı” dedikleri örgütlerden yararlanılacaktı!

Yani, Türkiye’deki Sivil Toplum Örgütleri ele geçirilecekti!İşçi ve İşveren Sendikaları, Vakıflar, Meslek Odaları ve Derneklerin tümüne birden Sivil Toplum Örgütleri denilmekteydi. Kayıtlara göre Türkiye’de 152.369 Sivil Toplum Örgütü bulunmaktaydı.

Stratejisini belirleyen AB ve diğerleri propaganda ağlarını işte bu Sivil Toplum Örgütleri üzerinde örmeye başladılar. Para musluklarını açtılar. Kendi dümen sularına girecek Sivil Toplum Örgütlerine para dağıtmak için bir ‘gerekçe’ bulmakta gecikmediler: Sivil Toplum örgütlerine “proje bazında” para verilecekti. Artık ‘rüşvet’ sözcüğü kullanımdan kaldırılmış, yerine “proje bazında” deyimi yerleştirilmişti. Eskiden, bir yabancı ülkenin çıkarları için para karşılığı hizmet edenlere ‘ajan’ denilmekteydi.  Artık ‘ajan’ yoktur, ‘proje bazında’ para alan Sivil Toplum Örgütleri vardır!

Türkiye’de yaklaşık 315 Sivil Toplum Örgütü, AB’nin propaganda ağına düşmüş durumdadır. Bilindiği gibi: Parayı veren düdüğü çalar! ya da Gâvurun ekmeğini yiyen, gâvurun kılıcını çalar! Yine Anadolu’da söylenen güzel bir deyim şöyle der: Rüşvet kapıdan girince, iman bacadan çıkar!

Bu deyimi günümüze uyarlayacak olursak, AB’den hibeler gelince, ulusal onur ve şeref bacadan çıkar. Kadife devrim uygulayıcıları haline gelen ve batıdan karşılıksız para alanlar türlü gerekçelerle kendilerini savunabilirler. Soğukkanlı ve mantıklı olarak şu soruları yanıtlayalım: AB’den  para alan Sivil Toplum Örgütleri, AB’nin hedeflerine ulaşmak için verdikleri ve vermeyi sürdürecekleri savaşımda, AB’ye karşı çıkabilirler mi? AB’ye karşı, Türkiye’nin çıkarlarını savunabilirler mi? Elbette hayır. Çünkü onlar;

 

Anadolu’nun bağrına sürülmüş birer TRUVA ATI’ dır!