Sakarya'da Süpürgecilik

1912 Balkan Savaşları sonrasında Balkanlar’dan Adapazarı’na göç edenlerin beraberinde getirdiği süpürgecilik, 1957’de Süpürgeciler Borsası’nın ilde faaliyete geçmesiyle birlikte örgütlü bir yapıya kavuşmuştur. Süpürgeci esnafı; geçmişte küçük dükkânlarda, Eski Garajlar ve Ticaret Borsası içindeki bölgede üretim yapmıştır. 2010 yılında Zirai Aletler Sanayi Sitesi’nde toplam 2.5 dönüm arazi üzerine kurulan ve 48 süpürgeci esnafının dükkânı bulunan Süpürgeciler Sitesi yapılmıştır. Günümüzde hem geleneksel, hem de modern araç ve gereçlerle süpürge üretimi yapılmaktadır. 

Bir zamanlar en gözde mesleklerden birisi olan süpürgecilik, diğer el emeği mesleklerinde olduğu gibi adeta can çekişiyor. Türkiye’nin önemli süpürge üretim merkezlerinden biri olan Sakarya’da ise az sayıda süpürgeci babalarından öğrendikleri yöntemle üretimlerini devam ettirirken gelişen teknolojiye direniyor.

Adapazarı ilçesi Zirai Aletler Sanayi Sitesi içerisinde süpürgeciler sitesi olarak tabir edilen minik tesislerde faaliyet gösteren süpürgeciler, son yıllarda çırak bulmakta zorlanırken teknolojinin de gelişmesiyle değerlerini kaybetmektedir. Sakarya Süpürgesi, “Süpürge Otu” veya “Süpürge Teli” olarak da adlandırılan, Sakarya’da yaygın olarak yetiştirilen “Süpürge Darısı” bitkisinin, yörede yetişmiş ustalar tarafından yöreye has bir şekilde işlenmesi ile elde edilmektedir.

Süpürge otu Türkiye’de mısır bitkisinin üretildiği hemen her yerde yetişmektedir. Fakat ticari anlamda (küçük de olsa bir borsası olacak düzeyde) yetiştiren il Edirne’dir. Yerel ölçekte ise Sakarya’da, Tokat Niksar’da, Samsun Vezirköprü’de de yetiştirilmektedir.

Süpürge ’nin Kullanım ve Yapımı

Süpürge kamışı, tarım sürecinin ardından olgunlaştığında, tarladan kesilerek büyük alanlara serilir ve kurutulmaya bırakılır. Kurutma işlemi, süpürge kamışının tanelerinin temizlenmesiyle devam eder. Temizlenen taneler bir kez daha kurutulur ve yeterince kuruduğunda demetlenip işlenmeye hazır hale gelir.

Süpürge kamışının günlük hayatımızda kullanılabilmesi için bir dizi işlemden geçmesi gerekmektedir. İlk aşama, kamışların ıslatılmasıdır. Bu işlem sırasında kamış demetleri suya batırılır; önemli olan, özellikle sapların ıslanmasıdır. Ardından, ıslatılan kamışlar, kükürt ambarlarına taşınarak kükürtleme sürecine tabi tutulur. Bu ambarlar, hava geçirmeyen ve penceresi bulunmayan özel odalardır; burada kükürt dumanı ile kamışların beyazlaması ve yumuşaması sağlanır.

Kükürtleme işlemi tamamlandıktan sonra, süpürge kamışları açık havada havalandırılarak kurutulur. Bu aşama, işleme hazır hale gelmeleri için gereklidir. Sonrasında, “ayıklayıcı”lar tarafından kükürtlenen kamışların kalitesi kontrol edilerek, kalın ve dolgun olanlar ile ince olanlar ayrılır. Kullanılabilir olmayan parçalar ise küçük el süpürgeleri yapımında değerlendirilir.

Ayıklama işlemi sonrası, uygun kamışlar bir araya getirilerek demetler oluşturulur. Süpürgenin belirli kısımlarının sap ve tepe olarak hazırlanması, kamışların temizlik aşamaları ile gerçekleşir. “Bağlayıcı”lar, taslakları oluşturmak ve süpürgenin sapını hazırlamak amacıyla kamışları bir araya getirirler.

Süpürge sapının hazırlanmasında tel ile bağlanma işlemi, “ayakçak” adı verilen özel bir alet ile gerçekleştirilir. Ayakçak, çelik bir telin belde bulunan kemere bağlanmasını sağlar. Bu düzenek, telin süpürgenin sap kısmında boğumlar oluşturulmasına ve sıkı bir şekilde bağlanmasına yardımcı olur.

Süpürgenin sapını saran tel, galvanize şekildedir ve bu işlem sırasında “çıkrık” adı verilen bir alet kullanılmaktadır. Çıkrık, telin sabit dönmesini sağlayarak süpürgenin yapımına katkıda bulunur. Aynı zamanda, “biz” olarak adlandırılan bir malzeme de süpürgenin tepe kısmına yerleştirilen tel uçlarının güvenliğini artırmak için kullanılmaktadır. Bu şekilde, hem yapım sürecinde hem de kullanım aşamasında telin zarar vermesi önlenir.

Süpürgenin şeklinin oluşturulmasında tokmak kullanımı da önemlidir. Tokmak, sapın iyice şekil almasını ve sıkılaşmasını sağlamaktadır. Hazırlanan süpürgeler, makine ile dikim işlemine tabi tutulmakta ve bu süreçte yassılaşması sağlanmaktadır. Dikiş işlemi, makine yardımıyla yapılırken, önceki yıllarda tüm süreç elle gerçekleştirilmekteydi.

Süpürge yapımında son aşama, uçların kesilmesi ve düzgün hale getirilmesidir. Bu işlem, süpürge kesme makinesiyle yapılmakta ve süpürgeler, istenen boyutta ayarlanmaktadır. Hazırlanan süpürgeler, destek makineleri yardımıyla desteler haline getirilerek kullanılmaya hazır hale gelmektedir.

Geleneksel Türk el sanatlarından biri olan süpürgecilik; gelişen teknolojinin etkisi, süpürgenin bir temizlik aracı olarak önemini kaybetmesi ve ekonomik sebeplerle kaybolmaya yüz tutmuştur. Babadan oğula, ustadan çırağa devredilen mirası yaşatmaya çalışan ustalar yetiştirmek üzere yeni çırak bulamamaktan şikâyet etmektedirler.

Eski usul süpürgelerin yerine elektrikli süpürgelerin tercih edilmesi nedeniyle süpürgecilik zanaatı tükenme noktasına gelmiştir. El sanatları ustalarının belirli bir sağlık güvencesi bulunmaması ve gelirlerinin sabit olmaması, çalıştıkları atölyelerin standartlarının çok düşük olması nedeniyle birtakım meslek hastalıklarına yakalanmaları mesleğe olan ilginin her geçen gün azalmasına, kimi meslek gruplarının yok olmasına neden olmaktadır.

45 senedir süpürgecilik Mustafa Şahin’in verdiği bir röportajda, bu işe ailesinin yanında çırak olarak başlamış ve askerlik dönemine kadar süpürge yapmayı öğrenmiştir. Askerlik sonrası farklı bir meslek arayışında olan Şahin, fabrikanın ve belediyenin çalışanlarının aylıkları ile kendi kazançlarını kıyaslayarak süpürgecilik mesleğine devam etmeye karar vermiştir. 1980-90’lı yıllarda kazançlarının iyi olduğunu, ancak günümüzde teknoloji ile işlerinin azaldığını ifade etmektedir. Kayıtlı tezgâh sayısının 800-900’den 55’e düştüğünü belirten Şahin, talep olmasına rağmen süpürge oto üretiminin oldukça meşakkatli olduğunu ve süreç içerisinde köylülerden alınan otların işlenmesi gerektiğini vurgulamaktadır. İşin zorluğuna rağmen, bu geleneği sürdürmenin önemini dile getirmektedir.

Sakarya Süpürgeciler Sitesi Başkanı Nuri Köseoğlu, Türkiye’deki süpürge üretimi ile ilgili bu sektörde faaliyet gösteren tek ilin Sakarya olduğu, burada üretilen süpürgelerin hem yurt içine hem de yurtdışına ihraç edildiği belirtilmiştir. Köseoğlu, Sakarya’nın dünya genelinde süpürge üretiminde öncü olduğunu vurgulayarak, burada üretilen süpürgelerin yurtdışına pazarlanmasında aracılar aracılığıyla işlem yapıldığını ifade etmiştir. Amerika ve Almanya gibi ülkelere süpürge sevkiyatlarının gerçekleştirildiği, diğer illerde ise süpürge üretiminin mevsimsel olarak yapıldığı ve bu nedenle Sakarya’nın daha sürekli bir talep karşılayabildiği dile getirilmiştir. 81 ilde süpürge ihtiyacı olan kişilerin Adapazarı’na mutlaka uğrayarak taleplerini buradan karşıladığını ifade etmiştir.

Türkiye genelinde baktığımızda Ege ve İç Anadolu’nun batısı Sakaryalı süpürgecilerin tekelinde iken Kayseri piyasası da Niksarlıların elindedir. Bunların dışında kalan bütün Doğu Karadeniz, İç Anadolu’nun doğusu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin tamamı genellikle Çarşambalı tüccarların tekelindedir. Buna göre Edirne’de üretilen süpürgeler İstanbul ve Trakya’ya hazır olarak satılırken, ham olarak satılan süpürge otunun başlıca müşterisi ise Çarşambalı tüccarlar olmaktadır. Bütün bu işlemler Edirne’de ve Sakarya’da çoğunlukla atölyelerde makinelerin yardımıyla yapılırken) Çarşamba’da el emeği ile gerçekleştirilmekte, adeta ailenin tüm fertleri bu işle uğraşmaktadır.

Kaynakça

Eroğlu, Erol ve Yavuz Köktan. “GELENEKSEL TÜRK EL SANATLARINDAN SÜPÜRGECİLİK”. TÜRÜK Uluslararası Dil Edebiyat ve Halk Bilimi Araştırmaları Dergisi, c. 1, sy. 1, 2013, ss. 212-26.

https://www.netgaste.com/haber/5888132/sakaryada-teknolojiye-direnen-meslek-supurgecilik

https://www.stb.org.tr/cografi-isaret-tescilleri/sakarya-supurgesi

Cevdet Yılmaz, Süpürgecilik, Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi 2.Cilt, Esnaf, Sanatkârlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü, Ankara, 2021.