Necdet Güngörsün (1951-2007)

Cumartesi 24 Ocak 2004

SEDAŞ Uykuda mı?

Önceki gece bu şehirde SEDAŞ diye bir kurum yoktu… Aksini iddia var ise, şehrin büyük bölümünün tam 16 saat elektriksiz kalmasının nedenlerini anlatır… Tabii hikaye anlatmamak şartıyla…

Bir haftadan beri, gazeteler ve televizyonlar davul-zurna çalarak kar yağışının geldiğini duyurdular.

SEDAŞ önlem aldı mı?.. Hayır!..

YATIRIM YOK! ..

Sakarya’da SEDAŞ’ın yaptığı tek bir iş var; Vatandaştan elektrik parası tahsil etmek… Vatandaştan elektrik parası toplarken aslan kesilen SEDAŞ, sıra yatırıma gelince kediye dönüyor.

Merak ediyorum: 2003 yılında SEDAŞ mevcut şebeke ile trafoları iyileştirmek ve yenilemek için kaç liralık yatırım yaptı?.. Mevcut elektrik şebekelerinin ve trafoların yenilenmesi için yatırım yapılmış olsaydı, 10 santim kar yağdı diye, bu şehrin yarısı 16 saat elektriksiz kalır mıydı?

TEKNİK ELEMAN

Aldığım bilgilere göre; SEDAŞ’ın elinde arızaları süratle giderecek yeterli sayıda tecrübeli eleman da yok…

Elektriktik arızalarının giderilmesi konusunda tecrübe sahibi olan birçok eleman emekli edilmiş… Emekli edilen elemanların yerine de maalesef yeni elemanlar alınmamış…

Hal böyle olunca da, önceki akşam SEDAŞ, elektrik arızalarına zamanında müdahale etmekte zorlandı.

CEVAP VERİN!..

Bir taraftan kar yağışı diğer taraftan dondurucu bir hava… Bu ortamda kombileri ve kaloriferleri çalıştıran elektrik kesiliyor….

Evler buz gibi olmaya başlayınca, vatandaş çaresizlik içeresinde telefona sarılıyor…

Elektrik arızanın 186 nolu telefonu sürekli meşgul….

Vatandaş bilgi alamayınca, daha fazla tedirgin oluyor…

Saatler geçiyor… Elektrik arızanın 186 nolu telefonu sürekli meşgul…

Böyle rezalet olur mu?..

SEDAŞ’ın vatandaşa elektrik arızasıyla ilgili bilgi vermek gibi bir zorunluluğu yok mu?..

Vatandaşa bilgi vermekle yükümlü bir kurum, bu kadar vatandaştan kopuk olur mu?..

Dün telefonlarımız susmak bilmedi…

Yeni yerleşim bölgesi Karaman ve Camili’den, Serdivan’dan arayan okurlarım, elektrik kesintisi nedeniyle çektikleri sıkıntıyı dile getirirlerken; “Böyle bir rezalet AB ülkelerinden birinde yaşanmış olsaydı, sadece elektrik dağıtımından sorumlu olan kurumun başındaki genel müdür değil, ilgili bakan dahi beş dakika koltuklarında kalamazlar” dediler…

Okurlarımın bu sözlerine aynen katılıyorum…

Ama burası Türkiye…

Türkiye’de görevde kalmaması gereken o kadar çok kişi var ki…

Adapazarı’nda 10 santim kar yağdı… Elektrik şebekesi çöktü… Maalesef çöken elektrik şebekesinin altında SEDAŞ kaldı…

HOPPALA!..

Saadet Partisi Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ulvi Çavdaroğlu şimdi de “AK Partili bazı delegeler temayül yoklamasında beni arayarak, hangi adayı destekleyeceklerini sordular” dedi…

İlginç olmaktan da öteye bu iddia öyle yenilir-yutulur cinsten değil….

Çavdaroğlu’nun bu sözleri, AK Partiyi yıpratmak için söylediği düşünülebilir…

Ancak Çavdaroğlu’nun bu sözlerinde binde bir de olsa bir gerçek paya var ise, AK Partinin yapmış olduğu temayül yoklamasının hiçbir anlamı kalmaz

Daha önce de belirttiğim gibi Çavdaroğlu önümüzdeki günlerde çok daha değişik iddiaları gündeme getirecek…AK Parti İl Teşkilatı bu konuda gereken önlemleri şimdiden almaz ve parti içerisindeki çürük elmaları tespit edip ayıklama yoluna gitmezse, seçim sathında arkadan hançerlenmekten biraz zor kurtulacak gibi geliyor bana….

SÖZ VAR, İCRAAT YOK…

“Fabrikaların bacaları tütecek!..”

Bu söz kime ait?..

Başbakan sayın Erdoğan’a

Sayın Erdoğan bu sözü nerede söyledi?..

3 Kasım seçimleri öncesi Adapazarı Gar Meydanı’nda…

Seçim bitti… AK Parti iktidar oldu… Şeker Fabrikası’nın bacasının tüteceği günü bekledik…

Hükümet fabrikanın onarımı için 10 milyon doları nedense bulamadı… Veya bulmak istemedi… Fabrika hala yatıyor…

Fabrikayı yatıranlar şimdi de Sakarya’daki pancar ekicilerini yatırma kararı aldılar…

Nasıl mı?..

Pancar ekilecek iller listesinden Sakarya’yı çıkararak… Sakarya çiftçisi şimdi pancar ekmezse, ne ekecek?.. Ne ile geçinecek? Ne yiyecek, ne içecek? Borçlarını ne ile ödeyecek? Biri çıksın da, bu sorulara bir zahmet cevap versin!