Yenigün Gazetesi

“Özgürce” Makale Yazısı

30 Mayıs 2012

İmralı

İmralı, saat 14.05: Menderes’in kelepçesi çözülüyor. Önce kravatı, sonra ceketi çıkarılıyor. Uzun beyaz gömlek giydiriliyor. Sonra elleri arkadan bağlanıyor. İmam Ethem Akalın ile Abdürrahim Hürdoğan son dini telkinlerini yapıyorlar. Daha sonra odadan çıkılıyor. Dar ağacına kadar olan 80 metrelik yolu, yanında iki görevli ile birlikte yürüyor. Yol, Arnavut kaldırımı tabir edilen şekildedir. Sağda üç-beş metre ara ile çam ağaçları var. Karşıda ileride bir tepe görülüyor. Deniz solda, İstanbul arkada … Adnan Menderes bu son 80 metrelik yolda elleri arkadan bağlı, beyaz gömleği ile dar ağacına giderken neler düşünüyordu? Yüreğinde taşıdığı son hatıralar, pişmanlıklar, inançlar, sevgiler nelerdi? Bir şeylere mi hayret ediyordu? Birilerine sevgiler mi diliyordu?

Kafasında bu hazin sonda irtibatlandırılacak düşman veya düşmanlar mı arıyordu?

Yoksa, terk edilmiştik, vefasızlık, yalnızlık, Marmara’nın ortasındaki bu ada ve çevresindeki karanlık deniz kadar büyük yalnızlık mı duyuluyordu? Bilinmiyor, elini sallasa bereketli buğday başakları gibi dalgalanan yüz binler kahvelerinde resimlerini bayrak gibi taa yukarılara asan köylüler, çiftçiler, emekçiler…

Bir bütünün parçaları gibi, ancak onunla olunca vatandaşlaştıklarını, sevildiklerini, insan yerine konulduklarını hisseden yanık yüzler, eski kasketler, pazen gömlekler, traktörler, traktörler… Hiçbiri yok … Şehzade ölümlerini sürgünleri, ayrılıkları ve padişah iltifatları ile vezir kahırlarını ard arda görmüş şair Necati, sanki ünlü mersiyesini onun için söylemiş:

“Yanında bunca kulundan bir ademi bile yok.

Beyim bu ne seferdir kim, ihtiyar ettin?”

Aynı gün saat 18.00’de Dolmabahçe MBK İrtibat Bürosu, basına şu resmi tebliği yayınlıyor.

“1. Ord. Prof. Dr. Sedat Tavat, Amiral Bristol Hastanesi Dahiliye Servisi Şefi Dr. Nevzat Yeğinsu ve Yassı Ada Garnizon Hastanesi tabiplerinden Dr. Galip Bozallioğlu, Dr. Ahmet Karahallioğlu Dr. Zeki Kebapçıoğlu ve Dr. Sedat Yürütgen’den müteşekkil heyet tarafından düşük Başvekil Adnan Menderes’in sıhhi durumunun tamamen normale döndüğü raporla tespit edilmiştir.

“İkinci yüksek adalet divanınca verilen ve Milli Birlik Komitesi’nce tasdik edilen idam cezası hükmü, infaz edilmiştir. Tebliğ olunur”

Aynı saatlerde, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Nöbetçi Müdürü, görevini devretmeden önce, Emniyet Müdürüne Mutat raporunu yazıyor.

“17 Eylül 1961 Pazar günü İstanbul’da Müdürlüğümüze hiçbir vaka, darp, hırsızlık, kavga, cinayet intikal etmemiş olup, son yılların en sakin ve olaysız günü yaşanmıştır. Bilgilerinize arz olunur.”