Yenigün Gazetesi
Erkal Etçioğlu
HEMŞEHRİLİK RUHUMUZU ÇALANLAR
Adapazarı 1563 yılında köy, 1868 yılında belediye olmuş eski bir Osmanlı kasabasıdır. Şehrimizi kuranlar, o zamanın tarıma dayalı ticaret ve el sanatları ile uğraşan çeşitli Oğuz boylarına mensup Türkmen aşiretleridir. Mahalle ve merkeze yakın koy adlarımız incelendiğinde Adapazarı’nın Türk kimliği hiç tartışmasız ortaya çıkmaktadır. Şehrimiz 93 harbi olarak da isimlendirilen 1877Osmanlı-Rus, 1912 Balkan, 1914-1918 1nci Cihan savaşları ile 1923 Lozan Barış Antlaşması sırasında önemli miktarda göçe maruz kalmıştır. Bu göçlerin sonunda Kafkasya, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan, Yugoslavya, Doğu Karadeniz bölgelerinden kaçan Türkler ve Müslüman asıllı çeşitli soylara mensup insanlarımız yeni hemşehrilerimizi oluşturmuşlardı r. Bütün bu karışım şehrimizde çağdaş ve muhafazakar eğilimlerin birlikte doğmasına yol açmıştır. Bu durum ise Türkiye genelinin ölçüsü olma özelliğini şehrimize kazandırmaktadır.
Uzun yıllar boyunca birbirleri ile aile kuran, ticaret hemşehrilerimiz dini ve milli birlik içerisinde aynı hedeflere yönelmişlerdir. Kültürler ve ülküler birleşmiş tasada ve kıvançta ortak olunmuştur. Bunun sonundan ise bir hemşehri ruhu olan “ADAPAZARLILIK” kimliği pekişmiştir. Bu durum 1954 yılına kadar süregelmiştir. 1954 yılında . Adapazarı merkezli SAKARYA ILI kurulunca bu kavram “SAKARYALILIK” olarak değişmiştir.
ister Adapazarlılık olsun, ister Sakaryalılık her ikisi de hemşehrilik ruhumuzun değişmez bir ifadesidir. Her iki kavram da doğduğumuz ve doyduğumuz topraklara olan sevgi ve bağlılığımızı gösterir. Buna ait olma bilinci veya mensup olma şuuru da diyebiliriz. Şehrimiz ile gönül Dağı olan ve kendisini Adapazarı sayan herkes şüphesiz Adapazarlıdır yada Sakaryalıdır. Ancak bu duyguları söylerken samimi olmak gerekir. Bazı insanlarımızın hissettikleri ile söyledikleri birbirlerini tutmamaktadır.
Her gün gördüğümüz onlarca insan, gerek deprem şırasında, gerekse daha sonra bunu doğrular davranışlar içerisinde olmuşlardır. Bütün kazançlarını Adapazarı ve Sakarya’dan sağlayan, ancak bu beldeye ve sorunlarına hiçbir katkı ve faydası olmayan sahte hemşehrilerimiz bizim sadece misafirimiz olabilirler.
Üstelik bazı yöresel kültür derneklerine sızan bazı kötü niyetli kişilerin bürokrasi, siyaset, Sivil Toplum Örgütleri (NGO) gibi alanlara kendi hemşehrilerini getirmeye çalışmaları Adapazarı’nda birliği bozacak faaliyetler olarak algılanmakta ve büyük bir tepki görmektedir. Bu kapalı devre ilişki sistemi çağdaş bir davranış olmaktan çok uzaktır. Daha çok derebeylikten (Feodalite) kalan bir davranış biçimi olarak yorumlanabilir. Ayrıca yönetim görevlerine getirilecek kişilerin işinin uzmanı olması gerekirken “Çamurdan olsun hemşehrim olsun” düşüncesi çağdaşlığın ilginç bir örneği olmaktadır.
Peki bu durumda Adapazarlılar, Sakaryalılar ne yapmalıdır? Bence bu kişileri öncelikle dikkatle izlemeliyiz. Hatalı davranışlarında kendilerini uyarmalıyız. Onları ikna ederek yanlışlarını düzeltme fırsatları vermeliyiz. Bölünmenin kimseye yararı olmadığını, bu çalışmaların Sakarya’ya güç ve zaman kaybettirdiğini onlara anlatmalıyız. Eğer eski tutumlarında devam ederlerse, onlarla olan ilişkilerimizi en alt düzeye indirmeliyiz.
Kendimizi Adapazarlı ve Sakaryalı olarak görmemizi sağlayan en önemli, motivasyon unsurlarından birisi de SAKARYASPOR’un bütünleştirici faaliyetleridir, işte.bu nedenden dolayı SAKARYASPOR’u desteklemek hepimizin ana görevleri arasında yer almalıdır. Bununla beraber Sakarya adına yapılan bütün mali, ticari, siyasi, sportif, kültürel ve sosyal olayları da aynı heyecanla desteklemek zorundayız. Bunlar ortak gücümüzün sembolü olacaklardır. Sakarya’nın her alanda gücü ve sayısız güçlü evlatları vardır. Sakarya birlik olduğunda yenemeyeceği hiçbir zorluk yoktur. Yeter ki birlik ve beraberlik korunabilsin.
Aynı milletin evlatları, aynı dinin mensupları, aynı beldenin insanları olarak birleşelim, güçlenelim ve başaralım. Birliğimiz ve ortak hedeflerimizden güç alarak sorunlarımızı çözelim. Geleceğe hep birlikte güvenle bakalım. Gerçek bir Sakaryalı olarak kendimizle gurur duyalım.