Fiziki Coğrafya
Ayrıca inceleyebilirsiniz: Sakarya’nın ilçeleri
Sakarya, Marmara Bölgesi’nde, Çatalca Kocaeli Platosunun doğusunda yer alır. Sakarya’nın yerel iklim özelliklerinin belirlenmesinde; coğrafi konum, karasallık, denizellik, yerşekilleri ve yükselti etkili olmuştur. Kuzeyinde Karadeniz’in ve batısında Marmara Denizi’nin etkisiyle nemli hava koşulları etkiliyken, güneyde ve doğuda, Samanlı Dağları ile çevrili kara kütlelerinin etkisiyle karasal iklim koşulları etkilidir. Karadeniz’in denizel etkiye sahip nemli hava koşulları Samanlı Dağları’nın kuzeye bakan yamaçlarına kadar hissedilirken, güneye bakan yamaçlarında karasallık etkilidir.
Sıcaklık Koşulları
Yıllık Ortalama Sıcaklık ve Termik Rejim
Sakarya’da aylık ve yıllık ortalama sıcaklık değerlerinin gösterdiği bu özellikler, Türkiye’de görülen termik rejim tiplerine göre Adapazarı’nda en soğuk (Ocak) ayın ortalama sıcaklıklarının 5-7°C arasında olması, 15-17°C arasında değişen yıllık amplitüd genliği ve kışın ortalama sıcaklığın hiçbir ayda 0°C’ nin altına düşmemesiyle “Karadeniz Termik Rejim Tipi”ne yakınlık göstermektedir. Sakarya’nın Marmara Denizi’ne yakın olan iç kesimleri Marmara Bölgesi Termik Rejimi’ne girerken, Karadeniz kıyısında bulunan kesimleri Karedeniz Termik Rejimi’ne girmektedir. Sapanca’da ve Geyve’de en sıcak ayın (Temmuz) ortalamasının 22-24°C olduğu, en soğuk ayda (Ocak) ortalamaların 4-5°C olduğu, yıllık ortalama sıcaklıkların 14-15°C, amplitüd değerlerinin ise 18-19°C olduğu “Marmara Bölgesi Termik Rejim Tipi” görülmektedir.
Sakarya’da ova tabanı ve onu çevreleyen plato ve dağlık yüksek sahalar arasında yükselti, bakı, yamaç eğimi ve orografik doğrultuya bağlı olarak sıcaklığın dağılışı bakımından önemli farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Yıllık ortalama sıcaklığın dağılışında kıyı ve iç kesimler arasında yaklaşık olarak 2 °C’lik sıcaklık farkı olduğu gözlemlenmektedir.
Basınç Değerleri
Sakarya’da basıncın yıl içerisindeki gidişine bakıldığında, sonbahar ve kış aylarında yüksek, ilkbahar aylarında yıllık ortalamaya yakın ve yaz aylarında yıllık ortalamanın altında olduğu dikkat çeker. Ekim ayından itibaren yükselmeye başlayan basınç değerleri, en yüksek değerine Ocak ayında ulaşır. Bu aydan sonra basınç sürekli; fakat hafif bir azalmayla Temmuz ayında en düşük değerine ulaşır. Ocak ile Temmuz aylarının aylık ortalama basınç değerleri arasındaki fark Adapazarı’nda 7 mb, Geyve’de 8 mb’dır.
Rüzgar Değerleri
Sakarya İlinde egemen rüzgarlar ve frekanslarını belirlemek için ‘Rubinstein Formülü’ uygulanmıştır. Buna göre; egemen rüzgarlar ortalama yıllık rüzgar frekanslarına göre yıl içinde; Geyve’de N 13.5° W yönünden % 64, Adapazarı’nda ise; N 27.6° W yönünden %44 frekansla esmektedir. Elde edilen sonuca göre çalışma alanında kuzey sektörlü rüzgarlar yıl boyunca egemendir. 1970-2017 yıllarına ait 48 yıllık rüzgar hızı verilerine bakıldığında yıllık ortalama rüzgar hızı Adapazarı’nda 1.5 m/sn, Sapanca’da 2.3 m/sn, Geyve’de 2.5 m/sn olduğu ve rüzgar hızının fazla olmadığı, hafif kuvvette esen rüzgarların araştırma alanında etkili olduğu görülmektedir. İlde rüzgar hızının düşük olduğu ve aylar arasında büyük farklılıkların olmadığı görülür; ancak yıl içerisinde rüzgar hızının dağılışına baktığımızda istasyonlar arasında farklılıkların olduğu görülür. Geyve’de rüzgar hızının yaz aylarında yüksek olduğu görülürken (3.5 m/sn), kış aylarında bir düşüş gözlenir (1.5 m/sn). Adapazarı’nda ise rüzgar hızının yaz aylarında düşük olduğu gözlenirken (1.5 m/sn) kış aylarında daha yüksek olduğu görülür (2.0 m/sn). Sapanca’da ise rüzgar hızı yıl boyunca nispeten daha düzenlidir.
Nemlilik ve Yağış Özellikleri
Buharlaşma
Sakarya’da buharlaşma ölçümleri L. Turc formülü kullanılarak yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre; Adapazarı’nda potansiyel buharlaşmanın yıllık tutarı 776.2 mm, Sapanca’da 745.7 mm, Geyve’de ise, 991.8 mm, olarak hesaplanmış ve yıl içerisinde termik rejime paralel bir durum gösterdiği saptanmıştır. Buharlaşma tutarları en düşük değerlerini kış aylarında alırken, en yüksek değerlerine yaz aylarında ulaşmıştır. Termik rejime bağlı olarak aylık ortalama sıcaklığın, en soğuk ayda bile 0 °C’nin altına düşmemesi nedeniyle buharlaşma bütün yıl boyunca devam eder. Ekim ayından Mayıs ayına kadar olan dönemde sıcaklık değerlerinin düşük, bağıl nem oranlarının yüksek olması, soğuk (polar) hava kütlelerinin etkinliği ve yüksek basınç koşulları görülmesi nedeniyle aylık potansiyel buharlaşma tutarları düşük olup, 20-100 mm arasında değişmektedir. Buna karşılık Mayıs ayından Ekim ayına kadar devam eden dönemde ise; yukarıda sözü edilen koşullar değişir ve aylık potansiyel buharlaşma değerleri Mayıs ayından itibaren 100 mm’nin üzerinde değerler alarak en yüksek değerini Temmuz ayında alır ve Ağustos ayından itibaren tekrar belirgin bir azalma gösterir.
Bulutluluk
Sakarya ilinde ortalama bulutluluğun yıllık oranları pek yüksek olmamakla birlikte aylık oranlar, yıl içerisinde değişen sirkülasyon sistemlerine ve hava koşullarına bağlı olarak değişir.
Yağış Rejimi
Sakarya kış mevsimi boyunca sık sık polar cephe ve Akdeniz cephesi ile gezici depresyonların etkisinde kalırken, yaz mevsiminde polar cephenin daha kuzey enlemlere çekilmesiyle Basra alçak basıncıyla Azor antisiklonu arasındaki hava akımının etkisi altındadır. Bu durum çalışma alanının yıllık yağış tutarı ve yağış rejimini belirler. Yağış tutarlarının yıl içerisindeki gidişine bakıldığında yağışın aylara dağılışında farklılıklar olduğu görülür. Ekim ayında bir önceki aya göre hızlı bir artış gösteren yağış miktarları en yüksek değerlerini Aralık ayında alır. Aralık ve Ocak aylarında alınan aylık ortalama yağış tutarlarının yıllık ortalama yağış tutarına oranı %20’nin üzerindedir. Haziran ayından itibaren azalmaya başlayan yağış miktarları Eylül ayında en düşük değerini alır ki bu aydaki aylık ortalama yağışın yıllık ortalamaya oranı%5 dolayındadır. İlkbahar aylarından itibaren ise yağış miktarları azalma göstermekte ve yaz mevsimi en kurak dönemi meydana getirmektedir. Ancak kuzeyde Karadeniz’in batıda da Marmara Denizi’nin varlığı nedeniyle denizel etkiler ağır basmakta ve Karadeniz yağış rejiminde görüldüğü gibi yağışlı dönem ile kurak dönem arasındaki fark azalmaktadır.
Yıllık Ortalama Yağışın Dağılışı
Sakarya’nın yağış tutarları, güneyden kuzeye ve ova tabanlarından yükseltiye bağlı olarak dağlık alanlara doğru artış göstermektedir. En az yağışın görüldüğü alanlar güneyde Pamukova ve çevresidir. Ova tabanının etrafında yer alan alçak sahalar 450-500 mm tutarında yağış alırken, Adapazarı Ovası ve Pamukova’yı birbirinden doğu-batı doğrultusunda doğal bir sınır gibi ayıran Samanlı Dağları’nda çalışma alanındaki en yüksek yağış tutarları hesaplamıştır (1650 mm). Belirtilen bu özelliklerin yanında araştırma alanında yerel olarak gözlenen yağış tutarları arasındaki farklılıklarda kuzeyden ve batıdan gelen nemli hava kütlelerine açık oluşu ve topoğrafyanın bakı, yükselti ve orografik uzanışının bu nemli hava kütlelerinden etkilenmesinin bir sonucudur. Nitekim, Samanlı Dağları’nın kuzey etekleri önünde kalan Sapanca ve Adapazarı’nda yağış, güneyde kalan Geyve’ye göre daha yüksektir.
Ortalama yağışlı gün sayısının yıl içerisindeki gidişine bakıldığında yağış rejimine paralel bir gidiş gösterdiği görülür; fakat yağışın mevsimlere dağılışında istasyonlar arasında farklılıklar gözlenir. En yüksek yağışlı gün sayıları kış mevsimine ait aylarda (Aralık, Ocak, Şubat) görülürken, en düşük yağışlı gün sayılarının da en az yağışın alındığı yaz aylarında olduğu görülür. Bununla birlikte her üç istasyonda da yağışın dağılışını en yüksek ve en düşük değerler olarak belirtsek de yağışın mevsimlere dağılışının nispeten düzenli olduğu gözlenir. İnceleme alanında ortalama yağışlı gün sayıları en yüksek değerini Aralık ve Ocak aylarında alır. Yağmurlu günler daha çok kış ve bahar aylarında görülürken; çiğli günler yaz ve bahar aylarında görülür. Sisli günler ise kış ve bahar aylarında etkili olurken, yaz aylarında etkisi azalmaktadır. Karlı, dolulu ve orajlı günler ise mevsimlere bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.
Bitki Örtüsü
Bitki örtüsü sınıflandırmasına göre; Geyve’de Park görünümlü kuru orman, Sapanca ve Adapazarı ise; Nemli orman grubuna girmektedir. İndis değerlerinin aylık durumuna bakıldığında; Geyve’de Aralık ve Şubat ayları arasındaki dönemde inceleme alanının çok nemli olduğu görülürken; Adapazarı’nda Kasım ve Mart ayları, Sapanca’da ise Ekim ve Mart ayları arasındaki dönemin çok nemli olduğu görülür. Nemli şartların Geyve’de Mart ve Kasım aylarında olduğu gözlenirken, Adapazarı’nda Ekim ayında oluştuğu gözlenir. Yarı nemli koşulların Geyve’de Nisan ve Ekim aylarında olduğu gözlenirken, Adapazarı’nda ve Sapanca’da Nisan, Mayıs, Haziran aylarında görüldüğü gözlenir. Yarı kurak şartların Geyve’de Mayıs ve Haziran aylarında olduğu tespit edilirken, Adapazarı’nda ve Sapanca’da Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında olduğu görülür. Çalışma alanında sadece Geyve’de 3 aylık bir kurak periyot görülmektedir (Temmuz- Ağustos-Eylül). Sakarya’nın iklim koşulları bakımından doğal bir sınır olarak iki bölüme ayıran Samanlı Dağlarının kuzey kesiminde Fındık yetiştiriciliği yaygın olarak yapılırken, Samanlı dağlarının güney kesiminde üzüm ve Akdeniz ikliminin etkilerinin doğrudan göstergesi niteliğinde olan zeytin yetiştiriciliği yapılmaktadır.
Kaynakça:
Sakarya’nın Fiziki, Beşerî ve İktisadi Coğrafya Özellikleri (2018), Sakarya’nın İklim Özellikleri Doç Dr. Beyza Ustaoğlu, Sayfa 163-217.
Sakarya, Avrupa-Sibirya fitocoğrafya bölgesininÖksin provensi içinde yer alır. İnceleme alanında genellikle Kuzey Anadolu Fitocoğrafya Bölgesinde bulunan ve çoğunluğu Öksin alt bölgesine ait olan ağaç ve çalılar hakimdir. Sakarya, Marmara Bölgesi Termik Rejimi ve Karadeniz Termik Rejiminin hakim olduğu bir sahada yer alır. İklim özellikleri ile morfolojik özelliklerin etkisi ile Sakarya’da zengin bitki örtüsü yayılış gösterir. İnceleme alanındaki başlıca bitki formasyonları; orman formasyonu, çalı formasyonu ve ot formasyonudur (alpin bitkiler).
Orman Formasyonu
Kuzey Anadolu Dağları’nın kıyı silsileleri üzerinde çeşitli ve zengin ormanların meydana gelmesine neden olan uygun sıcaklık ve yağış şartları, inceleme alanındaki Elmacık, Çamdağı, Karadağ gibi sahalarda gür bir orman örtüsünün yayılış göstermesine imkan sağlamıştır. Dağların alçalarak plato görünümü aldığı alanlarda ve Adapazarı Ovası’nda bitki örtüsü fakirleşir. Alçak kesimlerde ormanlık sahaların fakirleşmesinde beşeri faaliyetler etkilidir. Orman formasyonu çalışma alanında en geniş yayılışa sahip olan formasyondur. Sahanın alt ve kıyı kuşağında yaprağını döken ağaç ve çalılar yayılış gösterirken yüksek alanlarda soğuk ve nemli ortamlarda yetişen iğne yapraklı ormanlar yayılış gösterir. Sahanın güney ve güneydoğusu Karadeniz ve Akdeniz iklimi arasında geçiş iklimi özelliği gösterir. Bu alanlarda nemcil ve kurakçıl türler beraber görülür.
Sakarya’da orman formasyonun dağılışına kuzey- güney doğrultusunda bakacak olursak; Karasu’da bitki örtüsünün büyük bir kısmı tahrip edilerek yerini fındık bahçelerine bırakmıştır. Ormanlık alanlar dere yataklarında ve yüksek sahalarda (Yanıktepe, Halitağa ve Yenidağ) kümeler haline varlığını devam ettirmektedir. Sakarya Nehri Deltası’nın üzerinde Karasu ve Kaynarca arasında yer alan Acarlar Longozu Karadeniz’e paralel olarak konumlanmış, denize 2 km mesafede, 12 km uzunluğunda ve 1 km ile 1.5 km genişliğinde sulak alandır. Acarlar Longozu, orman ve sulak alan ekosistemlerinin tüm özelliklerinin iç içe geçmesi nedeniyle floristik bakımdan önemli bir sahadır. Ayrıca Acarlar subasar ormanlarının alt katında zengin bir çalı ve ot katı da görülür. Acarlar Longozu’ndaki ağaçların bir kısmının yok edilerek yerine tarım alanları açılmıştır.
Sakarya’nın güney batısına doğru gidildikçe bitki türleri üzerinde değişiklikler dikkat çeker. Bu durum Pamukova çevresindeki topografik özelliklerle ilgilidir. Pamukova dört tarafı engebelerle çevrilmiş bir çöküntü sahasıdır. Pamukova ve çevresi Akdeniz ve Karadeniz iklimleri arasında bir geçiş iklimi olan Marmara Geçiş iklimi özelliği gösterdiğinden nemli ve kuru ormanlar sahada yayılış gösterir. Tarım alanları açmak için sahadaki ormanlar tahrip edilmiştir. Ancak tahrip sahasının dışında kalan alçak kesimlerde maki formasyonu hakimdir. Pamukova Depresyonu’nun güneydoğusunda yer alan Geyve, Pamukova’nın iklimiyle benzer özellikler gösterir. Bu durum bitki örtüsü çeşitliliğine de yansımaktadır. Kuru ormanların hakim olduğu sahada Pinus bruita ormanların tahrip edildiği alanlarda maki formasyonu görülür.
Sakarya’nın güneybatısında en yüksek noktası 1730 metre olan (Erenler Tepe) ve doğu-batı doğrultusunda uzanan Elmacık Dağı bulunur. Elmacık Dağı’ndaki yükselti farkı, orografik doğrultu, bakı, eğim gibi özellikler iklim, toprak ve insan faaliyetlerini etkilediğinden vejetasyon da doğrudan ve dolayı olarak etkilenmektedir. Elmacık Dağı akarsuların oluşturduğu derin vadiler ile parçalanmıştır. Derin vadilerden içeri doğru sokulan kuzey sektörlü rüzgarlar nemli havanın sahaya sokulmasında etkili olur.
Çalı Formasyonu
Ormanların tahrip edilmesi sonucunda meydana gelen 1-2 metre boyundaki ağaççıkların oluşturduğu bitki formasyonu çalı formasyonu olarak adlandırılır. Sakarya’da alçak kesimlerde çalı formasyonu nemcil ağaç türlerinin tahrip edilerek ortadan kalktığı alanlarda ikincil bitki formasyonu olarak ortaya çıkar. İnceleme alanında klimaks birlik olmadığı için beşeri etkiler azaldığında ortadan kalkabilir. Bunun yanında 20-30 metre yüksekliğe ulaşan iyi gelişmiş ağaç katının altında ağaççık katı ikincil kat olarak görülür. çalı katı ise genellikle nemcil türlerden meydana gelir. İnceleme alanındaki depresyonlar ve vadi içlerinde deniz etkisinin içeri sokulabildiği sahalardaki nemli ormanların tahrip edildiği alanlarda psödomaki formasyonu görülür. Akdeniz ve Karadeniz elemanlarının içiçe bulunduğu bu topluluk Sapanca Gölü güneyindeki yamaçlarda 100-150 metreye inen Fagus orientalis ormanlarının a lt katında ve daha doğuda Quercus petraea ormanlarının tahrip sahalarında yayılış gösterir. Sakarya Vadisi’ne kadar inen bu formasyon Geyve Boğazı’nın iç kesimlerine kadar sokulur. Fakat bu sahada psödomaki hem tür yönünden hem de yoğunluk yönünden azalır. Ayrıca Pamukova’nın kuzeyinde güneye bakan sahalarda maki formasyonuna ait türler görülmektedir. Genelde kızılçam ormanlarının tahrip edildiği sahalarda 500-600 metreye kadar maki elemanları görülür. Psödomaki formasyonunun çalışma alanımızda görüldüğü yerlere en iyi örnek Pamukova ve Geyve çevresidir. İnceleme alanındaki çalı türleri yaklaşık 1500metreye kadar yayılış gösterir. Fakat çalı türlerinin büyük bir kısmı 0-750 metre arasında yoğunluk kazanır.
Ot Formasyonu
İkim, toprak, rölyef gibi yetişme şartlarının ağaç yetişmesine imkan vermediği yerlerde, belirli zamanlarda yağan yağışa veya tamamı toprağın derinliklerine sızamayan suya bağlı olarak yetişen ot cinslerinden bitkilerin meydana getirdiği topluluğa ot formasyonu denir. ot formasyonu; çalı katının altında yayılış gösteren orman formasyonu ve doğal koşullar altında ağaç yetişmesine imkân olmayan, ağaç sınırının üstündeki yüksek kesimlerde alpin bitki katı olarak yayılış gösterir. Alpin katın görüldüğü yerler yüksek kesimler, şiddetli rüzgârlara maruz kalan, toprak oluşumunun az olduğu, kayalık alanlardır. Sakarya’da orman vejetasyonun altındaki ot toplulukları derin vadi tabanlarında yoğunlaşarak ormanlık sahanın iç kısımlarına doğru girmeyi engeller duruma gelmiştir. Otsu bitkiler bakımından oldukça zengin bir bölgedir.
Kaynakça
Sakarya’nın Fiziki, Beşerî ve İktisadi Coğrafya Özellikleri (2018), Sakarya’nın Bitki Örtüsü Özellikleri, Dr. Derya Evrim Koç, Sayfa 288-316.
Sakarya topraklarının %33,6’sı dağlarla kaplı olup dağlar genellikle güneyde yoğunlaşmaktadır. Kuzey Anadolu sistemine bağlı dağlar, il alanına yakın kesimlerle alçak platolara dönüşerek ilin güneyinde doğu- batı yönünde uzanmaktadır. Kocaali Platosu’nun uzantısı durumunda olan orta ve kuzey-batı kesimleri düşük yükseltili seyrek tepeler dışında alçak ve düz yapıya sahiptir.
Samanlı Dağları; İldeki tek sıradağ, Bolu’nun Köroğlu Dağlarının batı uzantısı olan Samanlı dağlarıdır. Köroğlu dağları ile Samanlı dağlarını birbirinden Geyve Boğazı ayırır. Hendek, Akyazı ve Sapanca’nın güneyini bütünüyle kaplayan dağlar, kuzeyde Adapazarı, Güneyde Pamukova’ya doğru alçalmaktadır.
Keremali (Elmacık) Dağı; Köroğlu Dağlarının batıda bölümünü oluşturan, Sakarya’nın en yüksek dağı. 1543 metre yüksekliğindeki dağ Hendek ilçesinin güneyi, Akyazı’nın doğusunda bulunur. Dağ adını zirveye yakın bir alanda bulunan türbeden almaktadır. Dağın genel adı Elmacık Dağı iken Sakarya ilinde kalan kısmı için Keremali Dağı olarak kullanılmaktadır. Dağın batısı Sakarya (Akyazı, Hendek), doğusu Düzce (Merkez, Kaynaşlı Gölyaka) ve Bolu (Mudurnu) il sınırlarında bulunur.
Çam Dağı; Düzce ovasında kesintiye uğrayan Akçakoca ve Bolu Dağlarının il topraklarındaki uzantısıdır. Hendek, Karasu, Kocaali ilçeleri arasında yer alır. Ortalama 880 metre olan yüksekliği Fındıklıtepe’de 900 metreyi bulur.
Kaynakça
Sakarya İli Doğa Turizmi Master Planı (2013-2023)
Çevre Durum Raporu-2010
Sakarya’daki yaylalar dağ köylülerinin kendi yakın çevrelerinde ekonomik faaliyetleri nedeniyle giderek oluşturdukları geçici kırsal yerleşmelerdir. Son yıllarda daha çok sayfiye yerleri haline gelen yaylalarda, turizm faaliyetleri de giderek artmaktadır. Sakarya İli yaylalarının mekânsal dağılışına baktığımızda Samanlı Dağları üzerinde 1000-1500 metre yükselti aralığında yer aldıkları görülür. Bu yaylalar idari olarak ise Hendek, Akyazı, Sapanca ve Taraklı ilçe sınırları içerisinde yer alır. Geniş ve iğne yapraklı ağaçlardan oluşan bitki örtüsüne sahip Acelle Yaylası Taşyatak, Hasyatak, Boztepe köyleri tarafından kullanılmaktadır. Acelle Yaylası 1151 metre yüksekliktedir. Yaylanın orta kesimlerinden geçen Enişte Deresi yayladaki büyükbaş hayvancılık faaliyetleri için önem arzetmesinin yanısıra doğal ortamına güzellik katmaktadır. 1403 metre yükseklikte Sülüklü Göl’ün batısında yer alan Davlunbaz Yaylası Sakarya’nın ilgi çeken yaylalarından bir diğeridir. Mayıs ayından itibaren yakın çevresindeki köylerde ikamet edenlerin yayla evlerine gelerek kasım ayına kadar ikamet ettikleri bir diğer yayla yerleşmesi Güzlek Yaylası’dır. Sakarya’nın Yerleşme Coğrafyası yaylada hayvancılık ve dağ çileği yetiştiriciliği yapılır. Deniz seviyesinden 1250 metre yüksekte kurulan Sultanpınar Yaylası’nı Karadeniz’den bölgeye göç edenler kullanmaktadır. Ülkemizin en güzel on yaylasından biri olarak gösterilen Çiğdem Yaylası sahip olduğu yayla meskenleri ile dikkat çeker. Sebze ve meyve tarımı ile hayvacılık faaliyetlerinin yapıldığı yaylada temmuz ayının ikinci haftasında yayla şenlikleri düzenlenir. Yaylada ayrıca sayfiye amaçlı kullanılan yazlık evler de yer alır. Çiğdem Yaylası aynı zamanda Sakarya ili içerisindeki en yüksek yaylardandır (1450 m). 1729 metre yükseklikteki Dikmen Tepesi eteklerinde 1500 metrelerde yerleşilmiş Dikmen Yaylası’na Dikmen Köyü üzerinden ulaşılır. Ahşap meskenlerin dikkat çektiği yaylada küçükbaş hayvancılık yapılır. Orman gülleri ile de ünlü olan yayla yaz aylarında çok sayıda turisti ağırlar. 1100 metre yükselikteki, etrafı çam, kayın, köknar ve meşe ormanları ile kaplı, zengin su kaynaklarına sahip bir diğer yayla yerleşmesi Karagöl Yaylası’dır. Alballar, Mahdumlar, Kemaller, Avdan, Esenyurt, Uğurlu, İçdedeler, Dışdedeler ve Tuzla köylerinin kullanımında olan Karagöl Yaylası 2500 dekarlık merası ile hayvancılık faaliyetlerine imkan sağlar. Sakarya’nın turizm değerleri açısından önem arz eden Taraklı kasabasına olan yakınlığı ise yayla turizminin gelişimine katkı sağlamaktadır. Sakarya’nın en büyük yaylalarından biri olan Yanık Yaylası 1280 metre yükseklikte yer alır. Doğa yürüyüşleri ve dağcılık faaliyetleri açısından oldukça elverişli olması yaylaya gelen turist sayısını artırmaktadır. Sapanca şehir merkezine 17 km uzaklıkta yer alan Soğucak Yaylası 900 dönüm kadar bir araziye sahiptir. Büyükbaş hayvancılık faaliyetlerinin yapıldığı yayla, şehir merkezlerine yakınlığı ile çok sayıda ziyaretçiyi ağırlar. Yöre halkı ve çevre illerden gelen vatandaşların katılımıyla tam bir panayır havasında geçen “Soğucak Yayla Şenlikleri”, bir gün sürmekte, ancak yayla daha şenliklere bir hafta kala dolmaya başlamaktadır. Alifuatpaşa kasabasına 11 km mesafede yer alan Kırca Yaylası, Menekşeoruç, Menekşeolak ve Akıncı köyleri tarafından kullanılmaktadır. İlkbahar ve yaz aylarında dağ menekşeleri ile süslenen yaylada şimşir ağaçları ve akçaağaçlar yer almaktadır.
Kaynakça:
Sakarya’nın Fiziki, Beşeri ve İktisadi Coğrafya Özellikleri (2018), Sakarya’nın Yerleşme Coğrafyası, Dr.Öğr. Üyesi Mehmet Fatih Döker, Sayfa 357- 418.
30 Temmuz 2013 salı tarihli Resmi Gazete’nin 28723 (mükerrer) sayılı; Bakanlar kurulu kararı;
Devlet ormanları içerisinde bulunan ve ekli liste ile haritalarda isimleri ve yer bilgileri ile sınır ve koordinatları belirtilen alanların yayla alanı olarak ilan edilmesi; orman ve su işleri bakanlığının 24/5/2013 tarihli ve 260 sayılı yazısı üzerine, 6831 sayılı orman kanununun 17 nci maddesine göre, bakanlar kurulu’nca 6/6/2013 tarihinde kararlaştırılmıştır. 6/6/2013 tarihli ve 2013/5031 sayılı kararnamenin ekindeki tablo aşağıdadır.
Sıra No | Yayla Adı | Bölge Müdürlüğü | İşletme Müdürlüğü | İşletme Şefliği | İli | İlçesi | Belde/Köyü | Alanı (ha) | Ekleri için tıklayınız. |
77 | Soğucak | Adapazarı | Adapazarı | Sapanca | Sakarya | Sapanca | Mahmudiye | 65,19 | adapazarı\soğucak.pdf |
78 | Keremali | Adapazarı | Akyazı | Akyazı | Sakarya | Akyazı | Güzlek-Merkez Yeniköy-Durmuşlar | 21,02 | adapazarı\keremalı.pdf |
79 | Kındıra | Adapazarı | Akyazı | Dokurcun | Sakarya | Akyazı | Gökçeler | 3,68 | adapazarı\kındıra.pdf |
80 | Kirizyatak | Adapazarı | Akyazı | Dokurcun | Sakarya | Akyazı | Dokurcun Beldesi | 0,50 | adapazarı\kirazyatak.pdf |
81 | Sulucuova | Adapazarı | Akyazı | Güney Dokurcun | Sakarya | Akyazı | Kayabaşı | 3,12 | adapazarı\sulucuova.pdf |
82 | Tuzla | Adapazarı | Akyazı | Güney Dokurcun | Sakarya | Akyazı | Dokurcun Beldesi | 2,92 | adapazarı\tuzla.pdf |
83 | Büyükkarapınar | Adapazarı | Akyazı | Güney Dokurcun | Sakarya | Akyazı | Yörükyeri | 0,80 | adapazarı\büyükkarapınar.pdf |
84 | Küçükkarapınar | Adapazarı | Akyazı | Güney Dokurcun | Sakarya | Akyazı | Yörükyeri | 4,28 | adapazarı\k.karapınar.pdf |
85 | Hanyeri | Adapazarı | Akyazı | Güney Dokurcun | Sakarya | Akyazı | Yörükyeri | 0,42 | adapazarı\hanyeri.pdf |
86 | Basacakalan | Adapazarı | Akyazı | Güney Dokurcun | Sakarya | Akyazı | Haydarlar | 0,80 | adapazarı\basacakalan.pdf |
87 | Davlumbaz | Adapazarı | Akyazı | Güney Dokurcun | Sakarya | Akyazı | Dokurcun Beldesi | 2,82 | adapazarı\davlumbaz.pdf |
88 | Dikmen | Adapazarı | Akyazı | Karapürçek | Sakarya | Karapürçek | – | 0,79 | adapazarı\dikmen.pdf |
89 | Küçük Dikmen | Adapazarı | Akyazı | Karapürçek | Sakarya | Karapürçek | – | 0,38 | adapazarı\küçükdikmen.pdf |
90 | Güzlek | Adapazarı | Akyazı | Taşburun | Sakarya | Akyazı | Boztepe | 0,85 | adapazarı\güzlek.pdf |
91 | Kuruçay | Adapazarı | Akyazı | Taşburun | Sakarya | Akyazı | Boztepe | 0,56 | adapazarı\kuruçay.pdf |
92 | Mancarlık | Adapazarı | Akyazı | Taşburun | Sakarya | Akyazı | Taşyatak | 0,95 | adapazarı\mancarlık.pdf |
93 | Çardacık | Adapazarı | Akyazı | Taşburun | Sakarya | Akyazı | Hanyatak | 2,95 | adapazarı\çardacık.pdf |
94 | Acella | Adapazarı | Akyazı | Taşburun | Sakarya | Akyazı | Boztepe-Hanyatak | 1,16 | adapazarı\acella.pdf |
95 | Özdemirler | Adapazarı | Akyazı | Taşburun | Sakarya | Akyazı | Boztepe | 1,57 | adapazarı\özdemirler.pdf |
96 | Sultanpınarı | Adapazarı | Akyazı | Taşburun | Sakarya | Akyazı | Boztepe | 1,96 | adapazarı\sultanpınarı.pdf |
97 | Yanık | Adapazarı | Akyazı | Taşburun | Sakarya | Akyazı | Taşyatak | 4,33 | adapazarı\yanık.pdf |
98 | Beygöbet | Adapazarı | Akyazı | Taşburun | Sakarya | Akyazı | Taşyatak | 5,50 | adapazarı\beygöbet.pdf |
99 | İnönü | Adapazarı | Geyve | Pamukova | Sakarya | Pamukova | Hüseyinli | 20,55 | adapazarı\inönü.pdf |
100 | Kıranyurt | Adapazarı | Geyve | Pamukova | Sakarya | Pamukova | Mesruriye | 1,84 | adapazarı\kıranyurt.pdf |
101 | Çiğdem | Adapazarı | Hendek- Akyazı | Aksu-Dokurcun | Sakarya | Hendek-Akyazı | Aksu-Kurtuluş-Dedeler köyü,Dokurcun Beldesi | 19,37 | adapazarı\çiğdem.pdf |
102 | Dirimdirim | Adapazarı | Hendek | Aksu | Sakarya | Hendek | Yeniyayla | 8,47 | adapazarı\dirimdirim.pdf |
103 | Dikmen | Adapazarı | Hendek | Aksu | Sakarya | Hendek | Dikmen | 23,83 | adapazarı\dikmen (2).pdf |
104 | Beşoluk | Adapazarı | Hendek | Aksu | Sakarya | Hendek | Aksu | 9,24 | adapazarı\beşoluk.pdf |
105 | Alaağaç | Adapazarı | Hendek | Karadere | Sakarya | Hendek | Alaağaç | 22,03 | adapazarı\alaağaç.pdf |
106 | Mayapınarı | Adapazarı | Hendek | Karadere | Sakarya | Hendek | Çamlıca Beldesi | 5,77 | adapazarı\mayapınarı.pdf |
107 | Beynevit | Adapazarı | Hendek | Karadere | Sakarya | Hendek | Çamlıca Beldesi | 2,96 | adapazarı\beynevit.pdf |
108 | Gölyayla | Adapazarı | Hendek | Karadere | Sakarya | Hendek | Çamlıca Beldesi | 9,90 | adapazarı\gölyayla.pdf |
OVALAR
Ovalar: İl alanının % 22,1’ini kaplamaktadır. Ortaya çıkan yükselme, kıvrılma ve kırılma hareketleriyle akarsular, çöküntü alanları arasındaki eşiklerde derin vadiler açmış, vadi tabanlarında da geniş ve verimli ovalar oluşmuştur.
Akova: (Adapazarı Ovası): Adapazarı Ovası İzmit-Adapazarı Koridoru’nun en doğusunda geniş (~650 km2 ) bir alan kaplayan Adapazarı Ovası yer almaktadır (İnandık, 1952). Ova, %0.6- 0.8 eğim ile kuzeye doğru eğimli bir topografik düzlük oluşturur. Güneyde keskin bir biçimde KAF ve Samanlı-Keremali Dağları ile sınırlanan ovanın kuzey sınırı geçişlidir ve Kocaeli Penepleni ve Çamdağ Yükselimi ile sınırlanarak Gökçeeren ve Söğütlü gibi yakın geçmişte bataklık olan alt-ovalara ayrılır. Doğuda Düzce Ovası ile sınırı ise 250-300 metre yüksekliğinde bir sırt ile çizilmektedir.
Ova, batıda Sapanca Gölü’ne dayanır. Kuzeye doğru alüvyal tabana sahip birtakım dar oluk ve geçitlerle küçük ovalara birleşir. Kuzey batısında ise Kocaeli Penepleni’nin doğusundaki plato alanları ile sınırlanmıştır. Sakarya Nehri, Mudurnu Çayı, Dinsiz Dere ve Çark Suyu ova yüzeyini akaçlayan akarsulardır.
Sakarya Nehri’nin eğimi ova içerisinde %0.5 değerine sahiptir ve bir çok terkedilmiş menderesi bulunmaktadır. Adapazarı Ovası’na ulaşan ve ovanın hidrolojisinde önemli yer tutan Mudurnu Çayı ise kendi adı ile tanınan bir bataklık alana uzanır. Ovanın bugünkü topoğrafyanın gelişmesinde çevresindeki akarsularla birlikte Sakarya Nehri ve Mudurnu Çayı gibi önemli akarsuların aşındırma ve biriktirme faaliyetlerinin katkısı çok fazladır. Ovanın çökel kalınlığının, 400 metreyi aştığı sondaj verileri ile ortaya konulmuştur.
Pamukova: İlin ikinci büyük ovası olan Pamukova, 170 km2dir. Güneybatı-kuzeydoğu yönünde uzunluğu 28 kilometre, kuzeyden güneye genişliği 6 kilometre dolayındadır. Sakarya Vadisi’nde alüvyonların birikmesiyle oluşmuş verimli bir ovadır. Taban suyu Akova’ya göre daha düşük olmakla birlikte yer yer drenaj sorunları vardır.
Söğütlü Ovası: İlin en çukur tarım alanı olan Söğütlü Ovası, Akova’nın kuzeyinde yer almaktadır. 30 kilometre uzunluğunda ve 20 kilometre genişliğindeki ova, taban suyunun yüksekliği nedeniyle sazlık ve bataklık durumundadır. Yoğun drenaj çalışmalarıyla bir bölümü tarıma elverişli duruma getirilebilmiştir.
VADİLER
Vadiler, ilde önemli yeryüzü şekilleridir. İlin en önemli vadisi Sakarya Vadisidir. Emir ve Türkmen Dağlarından başlayan çeşitli kollardan oluşan vadi, bölgede doğudan batıya geniş bir yay çizer. Sakarya il sınırına dek dar bir şekilde yaklaşan ve Cambaz boğazından sonra genişleyen vadide Pamukova oluşur. Pamukova’dan sonra yeniden daralan vadi, Geyve Boğazı adıyla anılan yerde uzun ve derin bir oluğa dönüşür. Genişleyerek Akova’yı oluşturan vadi, Karadeniz’e yönelerek, Karasu yakınlarında Karadeniz’e açılır.
PLATOLAR
Platolar ilde ağırlıklı yeryüzü şekilleridir (% 44.3). İlin en önemli platosu Kocaali Platosudur. III. zaman sonlarıyla, IV. zamanın başlarında oluşan plato, batıdan il topraklarına girerek Sakarya Vadisine dek sokulmaktadır. Yüksek kesimleri ormanlarla kaplı olan platonun bazı kesimlerinde tarım yapılmaktadır. İlin diğer platoları, Samanlı dağlarıyla, Çamdağ kütlesinin Hendek, Akyazı ve Sapanca’ya doğru uzanan kesimlerinde yer almaktadır.
Başlıca platolar, Hendek’in güneydoğusundaki 1.500 metre yükseltili Dikmen Platosu, Hendek-Akyazı arasında Çiğdem, Turnalık ve Gındıra Platoları, Keremali Platosu, Akyazı’nın kuzeyinde Acella ve Karagöl, Geyve yöresinde Katırözü, Soğucak, Çataldağ, Çataltepe ve Ziyarettepe platolarıdır.
Kaynakça
Sakarya’nın Fiziki, Beşeri ve İktisadi Coğrafya Özellikleri (2018), Sakarya’nın Jeolojik Özellikleri, Dr.Öğr. Üyesi M. Korhan ERTURAÇ, Sayfa 99-125.
file:///C:/Users/Sau/Downloads/SakaryaDogaTurizmMasterPlan.pdf
Çevre Durum Raporu-2010
Sakarya ili, Marmara Bölgesi’nde Çatalca-Kocaeli Platosunun doğusunda yer almaktadır. Sakarya’nın toprak özelliklerine ilişkin veriler, Türkiye’de toprak tiplerini belirlemeye yönelik yapılan çalışmaların içerisinde bulunmaktadır. Bu çalışmalar içerisinde yer alan Giesecke’ye göre; çalışma alanının kuzeyinde yer alan Karasu ve çevresinde kahverengi orman toprakları görülürken, Adapazarı ovası ve çevresinde alüvyal taban toprakları görülmektedir. Polinof ve Rosof’a göre çalışma alanı kahverengi orman toprakları içerisinde bulunur. Sakarya Deltası ve çevresindeki kumul alanlarda azonal toprak tiplerinden hidromorfik alüvyal topraklar yer alırken, Adapazarı Ovası ve çevresinde alüvyal topraklar, diğer alanlarda ise zonal topraklar içerisinde yer alan kireçsiz kahverengi orman toprakları ve kahverengi orman toprakları yer almaktadır. Sakarya’da asit reaksiyonlu orman toprakları (spodosoller), alüvyal topraklar ve rendzina toprakları (mollisoller) yer almaktadır.
Sakarya’da Toprak Oluşumunu Etkileyen Faktörler
İklim
Sakarya’nın kuzeyinde Karadeniz’in, batısında Marmara Denizi’nin etkisiyle denizellik, doğusunda ve güneyinde nispeten daha karasal iklim koşulları etkilidir. İlin doğal bir sınır olarak kuzey ve güney yönünde ikiye ayıran Samanlı Dağları, iklim başta olmak üzere diğer fiziki ve beşeri coğrafya faktörleri üzerinde etkili olmaktadır. Nitekim sıcaklık ve yağış değerlerine göre hesaplamaları yapılan Köppen-Geiger iklim sınıflandırması yöntemine göre ; Samanlı Dağları’nın güneyi “Orta enlemde, kışları ılık, yazları kurak ve çok sıcak iklim tipi olarak tanımlanan “Csa: Akdeniz” iklim tipi içerisinde yer alırken; kuzeyi, “Orta enlemde yazı sıcak, kurak mevsimi olmayan iklim tipi olarak tanımlanan “Cfa: Nemli Subtropikal” iklim tipi içerisinde yer almaktadır. İlde yağış miktarının 600 mm’nin üzerinde olduğu ve Karadeniz tipi yağış rejiminin görüldüğü Sapanca, Kaynarca ve özellikle Karasu’da Kireçsiz kahverengi orman toprakları geniş bir biçimde yayılış gösterirken, yağış miktarının kuzeye göre nispeten daha az olduğu Akdeniz iklim tipi içerisinde yer alan Samanlı Dağları’nın güneyindeki sahalarda Kahverengi orman toprakları görülmektedir.
Anakaya ve Topografya
Çalışma alanında alüvyal dolgu sahaları (ovalar), hafif engebeli aşınım ve birikim yüzeyleri ve dağlık alanlar olmak üzere üç ana jeomorfolojik birim bulunur. Çalışma alanının ana morfolojik birimlerinden birisi olan Samanlı Dağları kütlesi de farklı jeolojik zamanlara ait çeşitli formasyonların bir araya geldiği, nispeten karışık bir yapıyasahiptir. Bu kütle boyunca görülen formasyonlar, paleozoik, mesozoik ve tersiyer’in belirli devirlerine aittir. Killi şişt, fillat, şeyllerin yaygın olduğu Çatalca-Kocaeli masifinde su tutma kapasitesi oldukça iyi olan balçık ve killi balçık ve hatta killi topraklar yer almaktadır. Faylarla sınırlanmış bir çöküntü alanı olan Adapazarı Ovası ve çevresinde pliosen çökelleri ve alüvyonlar yer almaktadır. Sakarya Nehri ve Adapazarı Ovası’nın bulunduğu alan, neojen göl depolarının üzerinde gelişmiş alüvyal topraklardan ve ova tabanından dağların etek kısımlarına doğru kolüvyal topraklardan oluşmaktadır. Kuzeyde yer alan kıyı şeridinde ise kıyı kumulları ve göl alanları da alüvyal topraklar içerisinde yer almaktadır. Ancak, rüzgârların etkisiyle savrulan kumların bünyesine karışmasıyla gerçek bir alüvyal toprakta bulunması gereken değerlerini kısmen kaybetmişlerdir. Kendinden yaşlı bütün birimlerin üzerine gelmiş durumda bulunan alüvyonlar (kuvaterner) ise sahadaki en genç toprak grubunu meydana getirmektedir.
Organik Faktörler
Sakarya, Avrupa- Sibirya fitocoğrafya bölgesinin Öksin provensi içinde yer alır. İnceleme alanında genellikle Kuzey Anadolu Fitocoğrafya Bölgesi’nde bulunan ve çoğunluğu Öksin alt bölgesine ait olan ağaç ve çalılar bulunmaktadır. Bitki örtüsü orman formasyonu, çalı formasyonu ve ot formasyonu olarak üç grupta toplanmıştır. Bu formasyonlar içinde en geniş alanı 1600-1700 metrelere kadar yayılış gösteren orman formasyonu oluşturur. Sakarya’da yayılış gösteren ormanlar geniş yapraklı nemli ormanlardır. Güneybatıya doğru gidildikçe morfolojinin değişmesi ile beraber iklimde ve bitki örtüsünde de değişiklik görülür. Pamukova ve çevresini oluşturan bu alanda kuru ormanların başlıca ağaç türlerinden olan kızılçam ve karaçam yayılış göstermeye başlar. İnceleme alanında orman vejetasyonunun tahrip edildiği, arazinin degradasyona uğradığı alanlarda genellikle tarım arazilerinin yer aldığı ve özellikle fındık tarımının yapıldığı görülmektedir.
Zaman
Sakarya Nehri ve çevresindeki alüvyal ve kolüvyal malzeme ile kaplı ova tabanında ve hafif eğimli yamaçlarda sürekli olarak aşındırma ve biriktirme faaliyetleri toprak oluşumunu etkileyerek toprak horizonlaşması devam etmektedir. Bitki örtüsü ile kaplı Kahverengi orman toprakları ve Kireçsiz kahverengi orman topraklarının bulunduğu Kocaali, Kaynarca, Sapanca, Akyazı, Hendek, Karapürçek, Taraklı gibi ilçelerde toprak, zamanın ilerlemesine bağlı olarak üst toprakta taşınan bazı maddelerin alt katmanlarda birikmesiyle, farklı katlardan oluşan ve iklim özelliğine göre bitki örtüsünün yaygınlaştığı kalın toprağa dönüşmektedir.
Toprak Sınıfları ve Dağılışı
Sakarya’da toprağı oluşturan faktörlerden iklim, anakaya, organizmalar, topografya ve zamana bağlı olarak oluşan farklı büyük toprak grupları yer almaktadır. Bunlar; Zonal toprak grubu içerisinde yer alan Kireçsiz kahverengi orman toprakları ve Kahverengi orman toprakları; Azonal toprak grubu içerisinde yer alan Alüvyal topraklar ve Kolüvyal topraklar, İntrozonal toprak grubu içerisinde yer alan Rendzinalardır. Ayrıca sazlık ve bataklıklar ile kıyı kumulları bulunmaktadır. Bunların içerisinde alan olarak en geniş dağılışı olan toprak türü; Kireçsiz kahverengi orman topraklarıdır (263007 ha). Kireçsiz kahverengi orman topraklarını sırasıyla; Alüvyal topraklar 91967 ha, Kahverengi orman toprakları 95203 ha, Kolüvyal topraklar 12499 ha, Rendzinalar 7181 ha, kıyı kumulları 1689 ha ve sazlık ve bataklıklar 294 ha ile takip eder.
Kahverengi Orman Toprakları
Çalışma alanında Kireçsiz kahverengi orman topraklarının toplam alanları 263007 ha’dır. Bu yüzölçümleriyle çalışma alanında en geniş yer kaplayan büyük toprak grubudur. İklim faktörlerinden yağışın ve nemli bitki örtüsünün etkisiyle en geniş yüzölçümü 57834 hektar ile Karasu ilçesindedir. Kireçsiz kahverengi orman topraklarının 134903 hektarı orman kullanımı, 107086 hektarı kuru tarım, sulu tarım ve özel ürün tarımı altındadır. Geriye kalan 21018 hektarı mera, fundalık ve yerleşim alanıdır. Güneye doğru gidildikçe yağış miktarının da azalmasıyla toprakta yıkanma daha az miktarda olmakta ve Kahverengi orman toprakları yayılış göstermektedir. Kahverengi orman topraklarının toplam alanı 95203 hektardır. Kahverengi orman topraklarının en geniş yer kapladığı alan 84379 ha alan ile yağış tutarlarının 600 mm.’nin altında olduğu Geyve ilçesidir.
Alüvyal topraklar
Akarsuların taşıdığı kum ve mil gibi ince malzemelerin akarsuların yayıldığı alanlarda biriktirmesiyle oluşur. Sakarya Nehri boyunca yer alan Pamukova, Adapazarı Ovası ve Sakarya Deltası ve çevresinde yer alan topraklar alüvyal topraklardır. Toplam alanları 88889 hektardır. Alüvyal toprakların 60050 ha kuru tarım, 13070 ha sulu tarım, 807 ha bağ bahçe, 322 ha özel ürün, 7369 ha mera, 2951 ha orman, 527 ha fundalık, 3793 ha yerleşim yeri olarak kullanılmaktadır.
Kolüvyal Topraklar
Eğimli yamaçlar boyunca ayrışan çeşitli boyuttaki malzemenin dağların eteklerinde birikmesi ile oluşan kumlu, köşeli, çakıllı birikintiye denir. Sakarya’da bu topraklar toplam 12499 hektarlık yüzölçümüne sahiptirler. En geniş yüzölçümüne 5328 ha ile Hendek ve 2807 ha ile Geyve’de sahiptir. Kolüvyal toprakların 5974 ha kuru tarım, 1313 ha sulu tarım, 2756 ha bağ bahçe, 1549 ha özel ürün, 411 ha orman, 496 ha yerleşim yeri olarak kullanılmaktadır.
Rendzinalar
Bu topraklar genellikle yumuşak kireç taşları ve marn üzerinde gelişme gösterir. Genellikle koyu renkli olan bu toprakların alt kısmında kireç birikimi mevcuttur. Rendzinalar çalışma alanında 7181 hektarlık yüzölçümüne sahiptirler ve en fazla 3816 ha ile Kaynarca ve 3191 ha ile Geyve’de bulunmaktadır. Rendzinaların 6514 ha kuru tarım, 417 ha bağ bahçe, 250 ha yerleşim yeri olarak kullanılmaktadır.
Kıyı Kumulları
Bir sahada birikmiş olan kumların rüzgârın etkisine ve hızına dayalı olarak bir başka yere taşınarak oluşturduğu şekle kumul denir. Sakarya’da kıyı kumullarının toplam alanları 1689 hektardır. Kıyı kumulları, Sakarya Deltası üzerinde Karadeniz sahil şeridi boyunca batıda Kefken’den doğuda Kocaali’ye kadar geniş bir alanda yayılış göstermektedir.
Sazlık ve Bataklıklar
Sakarya’da sazlık ve bataklık olarak tanımlanan alan Acarlar Longozu ve çevresidir. İlde sazlık ve bataklık alanların toplamı 294 hektardır.
Kaynakça
Sakarya’nın Fiziki, Beşerî ve İktisadi Coğrafya Özellikleri (2018), Sakarya’nın Toprak Özellikleri Doç. Dr. Beyza Ustaoğlu, Dr. Derya Evrim Koç, Sayfa 263-285.
Sakarya İli, madenlerin oluşumu yönünden de önemli olan başlıca tektonik sistemlerden Avrasya Sistemi içinde, Türkiye’deki Pontitler olarak adlandırılan bölgede yer alır. İlin kuzeyi Türkiye’nin önemli tektonik birliklerinden İstanbul- Zonguldak zonu, güneyi ise Sakarya zonu dahilindedir. İlin de üzerinde yer aldığı sahada maden arama ve işletme faaliyetleri çok eski tarihlere kadar geriye gitmektedir. Bu bağlamda Hendek ilçesi Nuriye ve Hicriye mahallelerinde tarihöncesi dönemde bakır madenciliği yapıldığına ilişkin bilgiler mevcuttur. Ayrıca Hendek ilçesinin Bakacak mahallesinde antik dönemde işletildiği tahmin edilen demir- manganez ocağı tespit edilmiştir. O dönemdeki ocağa ait galeri ve bacalar günümüzde kapanmış durumdadır ve ocağın yaklaşık 750 m batısında cüruf stok sahası olduğu düşünülen bir alan bulunmaktadır. Bugüne kadar yapılan incelemelere göre Sakarya ilinde metalik madenlerden bakır-kurşun- çinko, demir, mangan ve titanyum; endüstriyel hammaddelerden asbest, kum-çakıl, kireçtaşı, mermer, fosfor, talk ve zeolitin bulunduğu tespit edilmiştir.
Sakarya’da Demir Madeni
İldeki en önemli demir oluşumu kısaca Çamdağ Yatakları olarak da isimlendirilen sahada bulunur. Bu sahadaki demir yataklarının Sakarya nehrinin Karadeniz’e döküldüğü ağız kesimine yakın kesimde, nehrin sağ ve sol kıyısında yer aldığı belirtilmektedir. Çamdağ demir yatakları ilk defa 1939 yılında Wijkerslooth adlı bir araştırmacı tarafından keşfedilmiş, 1939/1940 sonbaharında ve kışında sahanın haritaları yapılmış ve arama çalışmaları gerçekleştirilmiştir. MTA ve Etibank tarafından yapılan sondajlar ve arama çalışmaları ile sahadaki cevherleşme ayrıntılı olarak incelenmiştir. Buna göre demir cevherine rastlanılan en kuzey noktanın Kestanepınar’ın kuzeyinde yer alan Çakmaklı dere üzerindeki Çakmaklı mevkiinde, en batı noktanın da Elmalı kuzeyinde Oflâk dağında olduğu belirlenmiştir. Diğer bir demir cevheri oluşumu Hendek ilçesinin yaklaşık 13 km güneyinde yer alan Bakacak Mahallesi Ekinlik kayalığı mevkiinde bulunur. Bu sahada, antik dönemde demir-mangan elde edilmesi amaçlı işletildiği tahmin edilen bir maden ocağı tespit edilmiştir fakat günümüzde bu alanda işletilen bir işletme bulunmamaktadır.
Sakarya’da Bakır-Kurşun- Çinko
Türkiye’de bazik-ultrabazik derinlik kayaçlarının bünyesinde yer alan bu cevher grubuna Sakarya ilinde yaygın rastlanmaktadır. Ancak halihazırda bu cevherler işletilmemektedir. İldeki başlıca oluşumlara aşağıda yer verilmiştir.
Geyve (Kipriyen, Kamışlı) Oluşumları: Önemli tektonik zonlardan Sakarya Zonu dahilinde olan bu oluşumlar %0,70- 4,84 bakır, %2,30 kurşun ve %9,55 çinko tenör değerlerine sahiptir. Rezervi ile ilgili herhangi bilgi bulunmamaktadır. Yapılan incelemelerde bu sahada maden arama ruhsatı alınarak inceleme ve detaylı jeokimya çalışmalarına devam edilmesi tavsiye edilmiştir. Diğer yandan yine Geyve’de yer alan Örencik sahasının ise baz metaller yönünden ekonomik bir maden yatağı oluşumuna elverişli niteliklerinin bulunmadığı belirlenmiştir. Günümüzde bu alanda herhangi bir maden işletmesi bulunmamaktadır.
Eski Maden Dere Oluşumları: Kocaali İlçesi’nde yer alan bu sahada %32,20 kurşun, %25,40 çinko ve %0,50 tenörlü bakır cevheri tespit edilmiştir. Söz konusu alandaki maden rezervinin yaklaşık 25 bin ton dolayında olduğu belirlenmiştir. Günümüzde bu alanda herhangi bir maden işletmesi bulunmamaktadır.
Karasu-Yeni Maden Dere Oluşumları: Kocaali- Kestanepınarı’nda %45,5 kurşun, %45,50 tenörlü çinko ve eser miktarda altın ve antimon ihtiva eden bir çinkolu kurşun; Ferizli- Akçukur- Acıelma ’da %7,69 kurşun, %28,18 çinko, %2,21 tenörlü bakır ve eser miktarda altın ve antimon ihtiva eden kurşunlu çinko yatağı yer alır. Bu alanda herhangi bir rezerv bilgisi bulunmamakta ve maden işletmesi de çalışmamaktadır.
Karasu-Kurudere Kurşun-Çinko Oluşumları: Karasu İlçesi Kurudere mevkiinde yer alan bu cevherleşme alanında %8,3-51,6 tenörlü galen ve %9,8-19,3 tenörlü sfalerit tespit edilmiştir. Galenin toplam rezervi yaklaşık 150 bin ton, sfaleritin toplam rezervi yaklaşık 300 bin ton olarak belirlenmiştir. Bu alandaki kurşun- çinko cevherleri I. Dünya Savaşı’na kadar işletilmiş, ancak işletmeyi gerçekleştiren Fransız maden şirketlerinin I. Dünya Savaşı’nın ilânı üzerine Türkiye’yi terk etmeleri nedeniyle işletme durdurulmuştur. Günümüzde işletme bulunmamaktadır.
Kanlıçay (Karapürçek-Sakarya) Güneyi Bakır Oluşumları: Yapılan incelemelerde bu yörede klasik yöntemlerle bakır ve altın elde edilmesi maksadıyla ilk zamanlarda açık işletmeler şeklinde maden işletmeciliğinin yapıldığı, bunun için küçük cüruf fırınlarının açıldığı, bu işletmelerin 1960’lı yılların sonlarına kadar faaliyette bulundukları tespit edilmiştir. Günümüzde işletme bulunmamaktadır.
Manganez (Mangan)
Sakarya ilinde Akyazı ilçesi güneyinde, Kaynarca ilçe merkezi kuzeyinde ve Sapanca-Pamukova arasındaki dağlık alanda mangan yatakları belirlenmiştir. Özellikle Alaçamdere ve Tahtacıkertiği Tepe sahalarındaki manganın tenör değerleri %15-17,41 arasında değişmekte olup, toplam rezerv yaklaşık 57 bin ton dolayındadır.
Titanyum
Karasu ilçe merkezinde %0,88 tenörlü, görünür rezervi yaklaşık 50,6 milyon ton ve kum içindeki rezervi yaklaşık 446765 ton olmak üzere yaklaşık 51,1 milyon ton TiO2 tespit edilmiştir. Ayrıca Karasu-İhsaniye sahasında %0,98 tenörlü ve yaklaşık 88,5 milyon ton; Karasu-Kuyumculu sahasında da %0,87 tenörlü 22 milyon ton titanyumlu kum rezervi belirlenmiştir. İldeki görünür ve plaser olmak üzere toplam titanyum rezervi yaklaşık 161,6 milyon ton dolayındadır. Halihazırda bu maden işletilmemektedir.
Kum- Çakıl
Kum-çakıl madenciliği yönünden özellikle Sakarya nehri ve kollarının geçtiği Adapazarı, Hendek, Geyve ve Akyazı ilçelerinin önemli potansiyeli vardır. İldeki kum-çakıl madenlerin işletilmesine yönelik çalışmaların Marmara Bölgesi’nin ihtiyaçlarına bile cevap verebilecek durumda olduğu ifade edilmiştir. 1996 yılında yapılan değerlendirmelerde ilin toplam kum-çakıl potansiyelinin yaklaşık 62,8 milyon m3 olduğu tahmin edilmiştir. Sadece Sakarya nehrinin kum-çakıl potansiyeli 78,5 milyon m3 civarındadır.
Doğal Taşlar
Sakarya ilinde doğal taş rezervinin yaklaşık 10 milyon m3 civarında olduğu belirlenmiştir. Bu rezervin Türkiye geneline oranı %0,19 civarındadır. İl, özellikle konglomera ve breş yönünden zengin potansiyeli olan iller arasındadır. Sakarya ilinde 10 milyon m3 mümkün siyah kristalin kalker rezervi belirlenmiştir. Özellikle Sapanca çevresinde, beyaz damarlı siyah kristalin kalker mostraları bulunur. Halihazırda Kaynarca, Ferizli, Söğütlü, Adapazarı, Sapanca, Pamukova, Geyve, Taraklı ve Akyazı ilçelerinde mermer yatakları ve işletmeleri faaliyettedir. Mermer ocakçılığı (traverten dahil) alanında Adapazarı, Serdivan, Kaynarca ve Sapanca merkezli 6 firma çalışma yapmaktadır. Kireçtaşı elde edilen taş ocakları ise Karasu, Ferizli, Karapürçek’te yar almaktadır.
Diğer Endüstriyel hammaddeler
Sakarya ilinde diğer endüstriyel hammaddeler arasında Sapanca-Kurtköy’de rezervi tespit edilmemiş grafit; Hendek’te tenörü %0,25-0,69 olan ve rezervi belirlenmemiş fosfat (P2O5); Kuyucak bölgesinde 8 ton ispatlanmış ve muhtemel rezervi ve Sapanca- Nailiye ’de 6,2 ton ispatlanmış ve 8 ton olası olmak üzere 14,2 ton rezervi olan talk maden alanı belirlenmiştir. Ayrıca Akyazı güneyinde asbest ve Serdivan ’da zeolit yataklarına da rastlanmıştır.
Kaynakça
Sakarya’nın Fiziki, Beşerî ve İktisadi Coğrafya Özellikleri (2018), Sakarya’da Enerji Kaynakları ve Madenler Doç. Dr. Yüksel Güçlü, Sayfa 515- 526.
Sakarya, hızla artan nüfusu ve gelişen ekonomisiyle enerjiye ihtiyacı gün geçtikçe yükselen bir il durumundadır. İlde enerji kaynakları fosil ve yenilenebilir kaynaklar olmak üzere iki grupta toplanabilir.
Petrol ve doğalgaz
İlde petrol yatağı ve üretimi olmamasına karşın petrol ürünleri kullanımı hızla artmaktadır. Örneğin 2010 yılında toplam 224121 ton petrol ürünleri satışı yapılmış iken bu değer 2016 yılında toplam 361326,921 tona yükselmiştir. Ayrıca bir özel sektör kuruluşu bünyesinde LPG (sıvılaştırılmış petrol gazı) ile çalışan 9,60 MW gücünde bir elektrik santrali bulunmaktadır. 2003 yılında başlanan doğal gaz kullanımı her geçen gün artmış ve artmaktadır. Örneğin 2003 yılında 228 km olan il içi doğal gaz hattı uzunluğu 2016 yıl sonu itibariyle 3300 km.ye, 6004 olan yıllık alınan abone sayısı da 18625’e ulaşmıştır. İlde doğal gaz abonesi sayısı 2016 yılında 174066’ya, kullanılan doğal gaz miktarı da 3,301 milyar m3’e (Türkiye genelindeki payı %7,12) ulaşmıştır. Diğer yandan doğal gaza dayalı elektrik üretimine yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Halihazırda 6 santral faaliyette olup (ENKA Gebze ve Adapazarı, Ak Gıda, Asaş Alüminyum, Aydın Örme ve Adapazarı Şeker Fabrikası) toplam kurulu güç 2359,12 MWe düzeyindedir. Bunlardan ENKA Gebze ve Adapazarı doğalgaz santrali dışındakiler sanayi kuruluşlarının bünyesinde faaliyet göstermektedir.
Kömür
İlde taşkömürü varlığına ilişkin bir bilgiye ulaşılamamıştır. Linyit kömürü yatakları tespit edilmiş olmakla beraber hâlihazırda bir işletme bulunmamaktadır. Sakarya ilinde de Tersiyer arazilerinde linyit kömürü araştırmaları yapılmıştır. MTA bünyesinde yapılan incelemelerde ilde üç alandaki Paleosen ve Neojen arazilerinde linyit oluşumlarına rastlanmıştır. Buna göre linyit içeren esas Neojen oluşumları Sapanca- Adapazarı- Hendek ekseninde bulunmuştur. Linyit oluşumu Karapürçek ilçesi Mecidiye mahallesinde tespit edilmiştir. Burada 1930’lu yıllarda Adapazarlı bir şahıs tarafından üç araştırma galerisi açıldığı, elde edilen kömür numunelerinin incelenmesi sonucu %59,3’ünün saf kömür, %14,8’inin su ve %25,4’ünün kül içerdiği ve bu yatağın işletilmesine hemen başlanabileceği ifade edilmiştir. Diğer bir linyit oluşumuna Hendek İlçesi Kâzimiye mahallesinde Neojen yaşlı, sarı renkli kumlu killerin arasında rastlanmıştır. Kalınlığı 2 m. den fazla olan linyit tabakasından elde edilen kömür örneklerinin incelenmesi neticesinde saf kömür oranı %59,4, su oranı % 9,2 ve kül oranı% 31,4 olarak görülmüş ve yatak önemli bir yatak olarak nitelendirilmiştir. Belirtilen her iki sahada da halihazırda bir işletme bulunmamaktadır.
Bitümlü Şist
Sakarya İli Taraklı İlçe merkezinin 2 km. kadar kuzeyinde Kırkdilim denilen mevkide, bitümlü şistlerin varlığı tespit edilmiştir. Buradaki bitümlü serinin kalınlığı yaklaşık 8 metre, bitüm yüzdesi %2,4 olarak ifade edilmiş ve detaylı incelenmesi önerilmiştir. Belirtilen sahada halihazırda bir işletme bulunmamaktadır.
Hidroelektrik Enerji
Sakarya Nehri başta olmak üzere ilde çok sayıda akarsu bulunmaktadır. Sakarya İli hidroelektrik üretimi yönünden Sakarya Havzası olarak adlandırılan saha içinde değerlendirilmektedir. Bu potansiyelden azami ölüde yararlanmak üzere hidroelektrik üretim santralleri (HES) kurulması çalışmaları yürütülmektedir. Önemli HES’ler hakkında bilgiler aşağıda kısa kısa verilmektedir.
Pamukova HES: Bir özel sektör kuruluşu tarafından Pamukova ilçesinde Sakarya nehri üzerinde kurulmuş ve 2000 yılında işletmeye alınmıştır. Kanal tipi akarsu santrali olarak nitelendirilen bu santral, 9,30 MW gücünde olup, ortalama yıllık 55 milyon KWh elektrik enerjisi üretme kapasitesine haizdir.
Doğançay HES I: Kanal tipi akarsu santrali olarak nitelendirilen ve 2014 yılında işletmeye alınan bu santral 30,24 MWe kurulu güce sahip olup bir özel sektör kuruluşu tarafından Geyve İlçesi Doğançay beldesi yakınında Sakarya nehri üzerinde kurulmuştur. Yıllık elektrik üretim kapasitesi ortalama 171,68 milyon KWh olarak belirlenmiştir.
Doğançay HES II: Bir özel sektör kuruluşu tarafından Geyve İlçesi Doğançay beldesi yakınında Sakarya nehrinin Sakarya Ovası’na açıldığı yerde kurulmuştur. Kanal tipi akarsu santrali olarak nitelendirilen ve 2014 yılında işletmeye alınan bu santral 30,24 MWe kapasitelidir. Santralin ortalama yıllık elektrik üretimi yaklaşık 171,68 milyon KWh’tir.
ADASU HES: Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) tarafından Erenler ilçesinde Sakarya nehri üzerinde kurulmuştur. 2013 yılında işletmeye alınan bu santral Kanal tipinde bir akarsu santralidir. 9,60 MW gücünde olup yıllık elektrik enerjisi üretimi ortalaması 49,21 milyon KWh dolayındadır.
Rüzgar Enerjisi
Sakarya İlinin genel olarak kuzey (Ferizli, Kaynarca ilçelerinde) ve güneyindeki (Pamukova ilçesinde) dağlık ve tepelik alanlarda ekonomik RES (Rüzgar Elektrik Santrali) kurulabileceği tespit edilmiştir. Sakarya’nın RES kapasitesi ise 4 km2 alanda 2 MW olarak belirlenmiştir. Yani Sakarya ilinin rüzgar enerjisi bakımından iyi sayılabilecek bir potansiyelde olmadığı anlaşılmaktadır. Sakarya Üniversitesi merkez yerleşkesi kuzeyindeki tepelik alanda yapılmıştır. Bu çalışmaya göre söz konusu sahanın RES yönünden çok iyi rüzgar alan bir bölge olduğu ve kurulacak RES ile toplam 6 MWe elektrik enerjisi üretme imkanı bulunduğu belirlenmiştir. İlde hâlihazırda bir RES bulunmamaktadır. Ancak özel sektör kuruluşları tarafından Pamukova’da (20 MWe) ve Geyve’de (50 MWe) RES için üretim lisansı, Adapazarı’nda (80 MWe ve 30 MWe) iki RES için ön lisans alınmıştır.
Güneş Enerjisi
Sakarya İl’inde güneşlenme süreleri ve buna bağlı global Güneş radyasyonu değerleri il içinde küçük farklılıklar göstermekle birlikte en düşük kış, en yüksek yaz mevsimlerinde olmak üzere yıl içinde değişim göstermektedir. Güneş enerjisinden elektrik üretme yönünden önemli olan yıllık güneş radyasyonu ise ilin büyük bölümünde metrekareye 1400-1450 KWh olarak hesaplanmıştır. Genel olarak İl güneş enerjisi üretme bakımından zengin potansiyele sahip değildir.
Jeotermal Enerji
Sakarya İli jeotermal enerji kaynakları yönünden önemli bir potansiyele sahiptir. Bugüne kadar yapılan araştırmalarda Akyazı İlçesi Kuzuluk Beldesi, Taraklı ve Geyve ilçelerinde jeotermal kaynak suları tespit edilmiştir. İlde bugüne kadar 13 sondaj yapılmış ve ilin jeotermal kaynak potansiyeli 82,22 MWt olarak belirlenmiştir. Sakarya’da jeotermal kaynak sularından halihazırda kaplıca, konut ve sera ısıtılmasında yararlanılmakta olup elektrik enerjisi üretimi yönünden bir yararlanma söz konusu değildir.
Biyokütle Enerji
Orman kaynakları, tarım ve hayvancılık potansiyeli dikkate alındığında Sakarya ili Biyokütle enerjisi potansiyeli yüksek bir il durumundadır. Biyokütle enerji üretiminde önemli yer tutan tarım üretimi atıklarından ve hayvan atıklarından teknik biyogaz üretimi potansiyeli de yüksek olan illerden biridir. Bu enerji elektrik enerjisi üretiminde de kullanılmaktadır. İlde atıkların değerlendirilmesi durumunda elde edilecek biyogazdan sağlanacak enerjinin yılda 33868,42 ton petrole eşdeğer olduğu öngörülmektedir. Ayrıca kentsel organik atıkların biyogaz enerji potansiyelinin yılda 31240,00 ton petrole eşdeğer olduğu ifade edilmektedir. İlde tarım faaliyetleri kapsamında üretilen tarla bitkilerinden 194925,29, bahçe bitkilerinden 4929 ve sebze bitkilerinden 8673,20 olmak üzere toplam 208527,49 ton petrole eşdeğer enerji üretilebileceği tahmin edilmektedir. Ayrıca orman atıklarından da yılda 455,00 ton petrole eşdeğer enerji üretimi potansiyeli söz konusudur.
Kaynakça
Sakarya’nın Fiziki, Beşerî ve İktisadi Coğrafya Özellikleri (2018), Sakarya’da Enerji Kaynakları ve Madenler Doç. Dr. Yüksel Güçlü, Sayfa 527-541.