Yenihaber | Şehri Sakarya
Erkal Etçioğlu
DTP’NİN ORTA OYUNU
Yaklaşık bir aydır Türkiye’nin bazı yerlerinde DTP’ nin düzenlediği aşikar olan Türkiye Cumhuriyetine ve Anayasasına karşı protesto ve meydan okuma eylemlerinin amacının gerçekte ne olduğu merak ediliyordu. Eylemler hukuki açıdan incelenirse adeta Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay Baş Savcılığına “işte delil gel beni kapat” diye sesleniyor.Üstelik bunlar yetmezmiş gibi Ankara’da TBMM de devletin üniter yapısını bozarak Türkiye’yi 20-35 federal bölgeye bölmeyi teklif eden bir kitapçığı dağıtarak gerçek amaçlarını ortaya koyuyorlar. Peki DTP liler bunları bile bile bu eylemleri niçin yapıyorlar.? Bunu bir hak savunma eylemi olmadığı çok açık. Şiddet ve tehditle nereye kadar gidilebilir ki?
Bence bir amaçları var.2009 yerel seçimleri öncesi DTP’ nin “kapatılmasını” istiyorlar. Yani Güneydoğu bölgesinde bulunan ve hakim oldukları belediyeleri iktidar partisine kaptırmak istemiyorlar. Her halde kitle iletişim araçları ile tabana aktarılan bilgiler yüzünden artık halkın kendilerine güvenlerinin azaldığının farkındalar. Bu kavga bir yerel seçim kavgasıdır. DTP gelişmelerden memnun değil.Yine yerel seçimlere tıpkı iktidar partisi gibi “mağdurları oynayarak” girmek istiyor.
Böylelikle parti seçimlerden önde kapatılırsa yine “sözde” bağımsız adaylarla seçime girecekler ve mağduriyet nedeni ile eski oylarını koruyacaklar. Nasıl olsa kapatılan parti yerine yenisi hazır bile.
Bu stratejiyi artık herkes biliyor. Peki buna karşı başka bir stratejiyi iktidar partisi uygularsa o zaman ne olacak? Biliyoruz ki bazı terör örgütü mensupları bile genel seçimlerde dağıtılan erzak yardım paketleri ve tonlarca kömür nedeni ile iktidar partisine oy verdiler.
DTP işte bundan korkuyor. Eğer bölgede iktidar partisi iktidarda olmanın mali ve siyasi gücünü sınırsızca kullanırsa DTP nin ve terör örgütünün işi çok zor. Buna bir de DTP’ nin kapatılmasının seçim sonuna kalacağı ihtimali eklenirse yandı gülüm keten helva.
İşte DTP kurmayları bence bu ihtimali görüyorlar. Ona göre strateji belirliyorlar. Siz televizyonlardaki görüntülere aldanmayın. Bölge halkının Türkiye’yi bölme gibi fikre sakın sıcak baktığını zannetmeyin. En az Türkiye’nin diğer bölgeleri gibi ülkeye bağlılar. Bölgede terör örgütünün tehditleri nedeni ile bazı kepenk kapatma eylemlerinden başka sivil direniş olayı da yok. Zaten bölge halkı da yoksulluktan, terörden ve dökülen kandan bıkmış vaziyette.
Bu oyunun bir de K.Irak yüzü var. Eğer terör örgütü K.Irak’taki merkezi ve yerel otoritelerin de desteğini de kaybederse o zaman her alanda güç kaybı büyük olacaktır. Yine de artık çok uluslu bir suç örgütü haline gelen terör örgütünün ve yan siyasi kuruluşlarının Kürt kökenli kardeşlerimizi temsil etmediği tekrar ortaya çıkmıştır. Zaten yavaş yavaş bölge halkı da bu gerçeği görmeye başlamıştır.
Bilinmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti terör ve silah zoru ile bölünemez. Çünkü vatanın ve milletin bölünmezliği Anayasamızın ve milletimizin bağrından çıkan ordumuzun teminatı altındadır. Ayrıca yine Anayasamıza göre sınıf; etnik yapı ve dini mezhep esasına göre siyasi parti kurulamaz. Bunları kim kurarsa kapatılır. Bu kadar açık olan bir duruma rağmen niçin bu ihanete devam ederler bilinmez. Demek ki içimizden bazılarının “kanları ve inançları” bozuk. Böylelerinin geleceğinin ne olacağını aslında tarih söylüyor. Bence iyi işitilmeli