Adapazarı Tarafsız Nizam Yönetimi (Ekim 1920- 21 Haziran 1921)

Bu sayfa Sabahattin ÖZEL tarafından yazılan makale esas alınarak oluşturulmuştur. Milli Mücadele’de Adapazarı’nda Tarafsız Nizam Yönetimi makalesinin tamamını okumak için tıklayınız.

Milli Mücadele döneminde Adapazarı’nda belediye dairesinde yapılan bir toplantının sonunda Tarafsız Nizam olarak adlandırılan bir yönetim oluşturuldu. Adapazarı’nda tarafsız bir statünün kurulması fikri daha 1920 Mart’ında ortaya atılmış, milli harekete katılma kararının alındığı belediye dairesindeki toplantıda önce tarafsızlık eğilimi ağır basmış ve hatta “İstanbul Hükümetini tanımayacağız, müstakil bir vaziyet alacağız” şeklinde bir telgraf metni de hazırlanmıştı. Tarafsızlık düşüncesi, Adapazarı’nın varlıklı ailelerinin paylaştığı bir düşünceydi. Bu çevrelere göre Adapazarı ayakaltında olan bir yer olduğundan, tarafsız kalınmadığı takdirde İstanbul Hükümeti ile Kuvayı Milliye arasındaki mücadeleden büyük zarar görecekti. Adapazarı’nın 1920 yılı yaz ayları süresince sık sık el değiştirmesi ve taraflar arasında bir mücadele alanına dönüşmesi tarafsızlık tezini daha da güçlendirmişti. Bunda Kuvayı Milliye’ye mensup bazı unsurların disiplinsiz tutum ve davranışlarının da etkisi olmuştu.

Tarafsız Nizâm’ın kuzey sınırı Söğütlü bucağını kapsıyor, Firuzlu ve Değirmencik’i içine alarak Karadiken Köyü yakınındaki Papasköprüsü’ne kadar uzanıyordu. Köprüden Adapazarı yönüne silahlı geçiş yasaklanmıştı. Silahlı olanların silahlarını bölge dışındaki Sinanoğlu’na bırakmaları gerekiyordu. Ancak Tarafsız Nizam’ın bu yasaklara uyulmasını sağlayacak derecede gücü bulunmuyordu. Nitekim Tarafsız Nizâm’ın Söğütlü Bucağı Müdürü Seyit Efendi bu yasağı Kuvayı Milliye’ye karşı da uygulamaya kalkışınca bu yüzden hayatını kaybetmişti. Adapazarı’na güney yönünden girenler silahlarını komutanlığını Faik Efendi’nin yaptığı Papuççular karakoluna bırakıyorlardı. Güney sınırı Çaybaşı ve Hacıköy’ü içine alıyor, Adliye’yi dışarıda bırakan bir hatta kadar uzanıyordu. Doğu sınırı Kavaklı Orman ve Çatalköprü’yü içine almakta, batı sınırı ise Düzalan, Eceldere, Eşme ve Sapanca kısmında Derbend’i dışarıda bırakan bir hatta uzanıyordu. Tarafsız Nizâm’ın görünürdeki parolası Ne Kuvayı Milliye, ne de Kuvayı İnzibatiye’idi. Bununla beraber Kuvayı Milliye yanlısı bir tutum izlemişti. Nitekim bu durumu fark eden İzmit Mutasarrıfı İbrahim Hakkı Adapazarı Kaymakam Vekili Telgrafçı Hayri Bey’i tehdit etmiş, kendisine katılmadıkları takdirde Adapazarı’nı yakıp kül edeceğini bildirmişti. Hayri Bey bu durumu o sırada Geyve’den Hendek’e asilerin silahlarını toplamak üzere gitmiş olan Hafız Fuat Efendi’ye bildirmişti. Bununla beraber Tarafsız Nizam ve Geyve’deki İzmit Mutasarrıflığı arasında bazen anlaşmazlıklar da olabiliyordu. Nitekim Mart 1921 başlarında Geyve’deki İzmit Muhacirin Müdüriyeti Adapazarı Heyet-i Temsiliyesini Muhasebe-i Hususiye, Emlak-ı Emiriye, Orman ve Ziraat daireleri yanında, 10.000’e yakın muhacir ve mültecinin korunmasını sağlamadan Muhacirin İdaresini de lağvederek sefaletlerine yol açmakl a suçlamış, bu durum Ankara’daki Muhacirin Müdüriyet-i Umumiyesi’ne bildirilmişti.

Tarafsız Nizam’ın seçimle belirlenmiş genelde Heyet-i Temsiliye olarak adlandırılan bir kurulu ve ona bağlı bir yürütme gücü bulunuyordu. Bu oluşum muvakkat hükümet olarak da adlandırılıyor, Adapazarı Kaymakamı   doğrudan B.M.M. Başkanlığı ile yazışıyordu. Tarafsız Nizâm’ın kurduğu mahalli milis teşkilatının ilk çekirdeği şu isimlerden oluşmuştu: Al i Paşazâde Sabri Bey, Sipahizâde Hamit Bey, Şakir Kazım Bey, Mühendis Cemil Bey, Telgrafçızâde Hayri Bey, Jandarma Ahmet, Polis Basri, Hakkı Bey, Hakim Nevruz Bey, Mehmet Sıtkı Bey, Mütevelli Mehmet Efendi, Eli silah tutanların cephede bulunması nedeniyle küçük bir kuvvet oluşturulabilmişti. İhtiyaçları Adapazarı Derneği tarafından karşılanıyor, bu kuvvet Genç Dernek Efradı olarak adlandırılıyordu. Sürekli eğitim yaptırılan Genç Dernek Efradı eğitim alanına gider ve gelirlerken türküler okur, en sık olarak “Bozulmuş Yunan Yel Gibi Kaçar” türküsünü söylerlerdi. Milis teşkilatının silah ve teçhizat ihtiyacı Sakarya ağzındaki kaçakçılardan sağlanmaktaydı. Bazen Kuvayı Milliye Tarafsız Nizam’ın bu kaynaktan silah almasına izin vermemekteydi. Milli Kuvvetler 2 Şubat 1921’de buraya gelen silahları satın almak istemişlerse de maddi imkanlarının yetersizliğinden alamamışlardı. Ancak Tarafsız Nizam’ın aynı silahları satın almasına izin vermemişlerdi. Bu tutum üzerine Adapazarı Kaymakamı Ethem Şevki Bey Kocaeli Kumandanı Halit Bey’e başvurarak Adapazarı’nın ordu ve Büyük Millet Meclisiyle bağlantı kurmaktan bir an ayrı olmayı ima ettirmediğinden, hükümetin Adapazarı’nın durumundan haberdar olmasını, gerektiğinde vaki olacak başvurularının anında ilgil i makama bildirilebilmesinin sağlanması için Adapazarı-Hendek telgraf hattının kurulmasına iznini istemiş ve bu konuda doğabilecek her türlü eleştirinin tüm sorumluluğunu üstlendiğini arz etmişti. 1921 Mart’ında tarafsız bölgenin Yunan işgaline uğradığı sırada Geyve yöresindeki Milli Kuvvetlerin mevzilerine sığınmak isteyen Sapancalılar, Ankara’dan “geçsinler” izni verilinceye kadar mevzilerin önünde bekletilmişlerdi.

Sonuç olarak Milli Mücadele döneminde Adapazarı eşrafı, şehrin İstanbul Hükümeti ve Kuvayı Milliye arasında sık sık el değiştirmesinden olumsuz yönde etkilenince, tarafsız bir statü kazanabilme arayışlarına yöneldi. Bu fikir Al i Fuat Paşa’nın bazı çekincelerine rağmen yerel Kuvayı Milliye tarafından da kabul gördü. Bunun için örtülü bir Kuvayı Milliye taraftarlığı şart görüldü. Böylece tarafların onayı alınmak suretiyle Adapazarı’nda Tarafsız Nizam Yönetimi kuruldu. Yönetimin seçimle belirlenen bir yönetim kurulu, ona bağlı bir yürütme organı bulunuyordu. Kaymakamı doğrudan T.B.M.M. Başkanlığıyla yazışabiliyordu. Adapazarı Milli Mücadele döneminde başka bir örneği görülmeyen bu statüsüne karşın Yunan işgalinin hedefi olmaktan kurtulamadı. Tarafsız Nizam Yönetimi şehrin Yunan işgalinden kurtarıldığı Haziran 1921 tarihinde sona erdi.