Sakarya’da Azınlık Okulları ve Misyonerlik Faaliyetleri

Osmanlı Devleti güçlü olduğu dönemlerinde bütün kurum ve kuruluşları ile birlikte, dönemin istek ve ihtiyaçları giderilebildiğinden, eğitim alanında bir sorun söz konusu değildi. Bununla beraber, yenileşme döneminin boy göstermesi ile görülmeye başlayan bozulma eğitimi de kapsamış, XVIII. yüzyıldan itibaren Avrupa’nın üstünlüğünü kabul edilerek ıslahat yapma yoluna gidilmiştir. Bu dönemden itibaren Osmanlı Devleti bünyesindeki Azınlık okulları da kendi başlarına hareket etmeye, Devlet’ten koparak bağımsız olmaya başlamıştır.

Yabancı okullara sahip çıkan büyük devletler ve okul yöneticileri, Osmanlı Devleti’nin çöküşüne vesile olacak gelişmeleri sağlamada ciddi mücadeleler vermişler, devletin zayıflamasıyla faaliyetlerini daha arttırmışlar, kendi istek ve hedeflerine ulaşmada önlerine çıkan her engeli ortadan kaldırmanın yolunu denemiş ve bunda da oldukça başarılı olmuşlardır.

Osmanlı Devleti’nde yabancı okulların açılış süreci, Avrupa devletine teslim olması sonucu gelişmiştir. Eğitim alanında yabancı dağıtımın verilmesi ve yabancı eğitimin verilmesi 17. yüzyıldan itibaren Osmanlı rehberlerinde bulunuyor. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde yabancı okulların sayısı bu gelişmelerin ilk başladığı İstanbul ve İzmir başta olmak üzere birçok yere yayılma göstermiştir.

Azınlık okullarında, önceleri Osmanlı Devleti bünyesinde yaşayan Hristiyan tebaanın kendi din, dil eğitimi verilirken bu okullar daha sonraları devlet bütünlüğünü parçalama, propaganda faaliyetleri yürütme amaçlı da kullanılmıştır. Zamanla kendilerine tanınan haklar genişletilmiş, bunun yanı sıra onlar da verilen hakları ustalıkla çok geniş kapsamlı olarak yorumlamış ve uygulamışlardır. İşte bu sürüp giden zincirleme ilişki sonucu eğitimde cemaat okulları dışında, elçilik okullarını da aşan bir yabancı okul kavramı doğmuştur.

Bu azınlık okulları ilk başlarda Devletin merkezi olan Bursa’da açılmış, daha sonraları Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethiyle başkent İstanbul’a taşınmış okullar eğitim hayatına burada devam etmiştir. Sonraki yüzyıllarda devletin genişlemesi, toprak kazanımları sayesinde bölgelerdeki gayrimüslim tebaa sayısı da giderek artmış böylece azınlık okullarının sayısında artış gözlenmiştir.

Misyonerlik çalışmaları sonucu Osmanlı topraklarında birçok yabancı okulun açıldığı malumdur. Ermenilerin Osmanlı Devleti’ne olan bağlılıkları ve samimiyetiyle ‘sadık millet’ olma özelliklerini, yabancı devletlerin bu azınlık okulları üzerindeki etkisi ve kışkırtmaları ile kaybetmişlerdir. Ermeniler üzerinde yürütülen misyonerlik çalışmaları sonucu 1846 yılında Ermeni Protestan Kilisesi İstanbul’da resmen kurulmuştur. Adapazarı ve çevresinin de bu gelişmeden hızlı bir şekilde etkilendiği anlaşılmaktadır. Nitekim 1846 yılında İstanbul Protestan Kilisesi’nin açılmasından hemen bir yıl sonra Adapazarı’nda Protestan Mektebi açılmıştır. 1847 yılında açılan bu okulda 60 erkek ve 150 kız öğrenci olmak üzere 210 öğrenciye eğitim verilmeye başlanılmıştır.[3]

Adapazarı ve çevresinde çok sayıda Rum ve Ermeni yaşamaktadır. Vatandaşlar kendi okullarında öğrenmeyi tercih etmektedir. Bu okulların Osmanlı Hükümeti’nden resmi ruhsat alması zorunlu olduğu halde çoğu okul ruhsatsız açılmıştır. Hükümet, gayrimüslimlere ait okulların izinsiz açılmalarına engel olmak ve onları bir düzen altına sokmak amacıyla okullara bir sistem getirmiştir. Ancak, Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu iç ve dış sorunlar dolayısıyla bu konuların gerektiği gibi takip edilememesine neden olmuştur. Özellikle on dokuzuncu yüzyılda yılsonu itibarıyla gayrimüslimlere ait ruhsatsız okulların sayısı önemli ölçüde arttı. Bölgedeki gayrimüslim okulları ile Osmanlı Devleti arasında karşılaşılan en önemli sorunlardan biri de ruhsat alma sürecidir. Tüm Osmanlı coğrafyasında olduğu gibi Adapazarı kazasında da bu sorun yaşandı, Gayrimüslim okulların çoğu ruhsat olmadan açılmıştır. 1898 yılına ait Maarif salnamesinden Adapazarı ve İzmit Sancağı dâhilinde gerek ruhsatlı ve gerekse ruhsatsız bir şekilde eğitim veren birçok gayrimüslim okulunun mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Bölgedeki gayrimüslim okulları şu şekilde idi:

Kaza Okul/Sorumlu Müdürü Cemaat Açılış Türü Ruhsat Tarihi
İzmit Rum Ortodoks/ Rum Metropolithanesi Rum 1877 Rüşdî 28 Kasım 1895
İzmit Hinçitaryan/ Rum Metropolithanesi Ermeni-Katolik 1888 Rüşdî Ruhsatsız
Adapazarı Rum Ortodoks/ Rum Metropolithanesi Rum 1877 Rüşdî 28 Kasım 1895
Adapazarı Soreb Herişdagan/ Rum Metropolithanes Ermeni Meçhul İdâdî Rüşdî Ruhsatsız
Adapazarı Karabet/ Rum Metropolithanesi Ermeni Meçhul İdâdî Rüşdî Ruhsatsız
Adapazarı Protestan/Doktor Serop Kovalciyan Ermeni Protestan 1874 Rüşdî 1894

1898 yılında Adapazarı kazası dâhilinde faaliyet gösteren rüşdîye ve idâdîlerde toplam 2.071 gayrimüslim öğrenci eğitim görmektedir. Bu öğrencilerin büyük çoğunluğunu ise Ermeniler oluşturmuşlardır. 2.071 öğrencinin 1.938’i Ermeni, 133’ü Rum’dur. Bu oran Ermeniler ve Rumlar arasında büyük bir fark olduğuna işaret etmektedir.

Sakarya’da da çoğunlukla Rum ve Ermenilerin kurdukları okullar görülmektedir. Rum mekteplerinde genel müfredata uygun olarak Yunan mekteplerinde okutulan dersler verilmekteydi. Ek olarak Türkçe dersi eğitimi de bulunmaktaydı. Ermeni mekteplerinde ise şu dersler okutulmaktaydı: Ermenice Gramer ve Tahrir, Ermenice, Türkçe ve Fransızca, Hüsn-ü Hat, İlmî, Siyasi ve Tabii Coğrafya, Hesap, Cebir, Fransızca Gramer, Tahrir ve Mükaleme, Resim, Türkçe Gramer ve Tahrir, Tarih, Hendese, Mantık, Usul-ü Defteri, Ticaret. Misyoner Amerikan Okulunda ise derslerin genel dili Ermenice idi. Okulda okutulan genel dersler ise şu şekildeydi: Matematik, Coğrafya, Cebir, Geometri, Tarih, Din, Müzik Ve Beden Eğitimi.

Adapazarı’nda yaşayan Ermeni aileler kız çocuklarına en az erkek çocukları kadar önem vermiş, onların iyi bir eğitim almalarını ve ileride bir meslek sahibi olmalarını istemişlerdir. Rum aileler ise Ermenilere göre daha muhafazakâr tavır takınmış, kız çocuklarının eğitim almalarına Ermeniler kadar Adapazarı kazasında faaliyet gösteren Yenikilisa isimli Ermeni okulunda 340 erkek ve 400 kız olmak üzere 740 öğrenci mevcuttur. Bu okul öğrenci sayısı bakımından Adapazarı kazasının en büyük gayrimüslim okulu olup, idâdî seviyesinde eğitim vermektedir. Adapazarı kazası dâhilinde Ermenilerin sahip olduğu okullardan öğrenci sayısı bakımından ikinci sırada olanı ise Kilisa Zekağı Ermeni Okulu’dur. 1874 yılında açılan ve 60 erkek, 100 kız olmak üzere 160 öğrenciye sahip bu okulda rüşdîye seviyesinde eğitim verilmektedir.

Misyonerlik faaliyetlerinin iyi bir siyasi propaganda malzemesi olduğunu fark eden batılı devletler, Osmanlı Devleti’ndeki bu faaliyetlerini özellikle XIX. yüzyılda büyük ölçüde arttırmışlardı. Bu faaliyetlerde başı çeken ülkeler ise Amerika, Almanya, Fransa ve İngiltere’dir. Adapazarı’nda faaliyet gösteren Protestanlık misyonerliğinin öncüsü Amerikan Board misyonerleri olmuştur.[6] Amerikalıların Osmanlı topraklarındaki misyonerlik faaliyetlerinin bir uzantısı olan Adapazarı Protestan Ermeni Kız Mektebi, Board’a bağlı olarak Adapazarı’nın Pazarcık Kasabasında kurulmuştur. Laura Farnham’ın kurucu müdürlüğünü yaptığı bu okuldaki eğitim seviyesi ve öğrenci sayısı yükseldikçe okul, Adapazarı’nda bulunan okullar içerisinde önemli bir yer bulmuştur. Bu okul özellikle işletim sistemi ile de Board’un kız okulları içerisinde örnek gösteriliyordu.

Misyonerlik faaliyetleri Ülkemizde Katolik, Ortodoks, Protestan, Ermeni Kilisesi gibi büyük Hıristiyan mezhepleri ve okulları marifetiyle yürütülmektedir. Bunların yanında Yehova Şahitleri, Adventisler, Baptisler, Mormonlar vb. dinî görünüş adı altında yoğun faaliyet gösteren çoğu yabancı kaynaklı dini akımlar yer almaktadır.

Aşağıda yer alan belgede, İngiltere Sefareti tercümanının Bahçecik’e azimetle Amerika Mektebi Muallimi İngiliz Mister Cemberse’nin hanesinde kaldığı ve İzmid’e avdetle Şimendiferle Adapazarı’na gittiği ve gece Protestan Mektebi’ne giderek muallimi ile bir saat mülakatla yine otele döndüğü, buradan Dersaadet’e gideceği, suret-i hareketinin tecessüsüne devam edildiğine dair ek gösterilmiştir.

  • Haydaroğlu, İ. Poat. Osmanlı İmparatorluğu’nda Yabancı Okullar, Ocak Yayınları, Ankara 1993.
  • Ahmet Rıfat, Güzey. “Osmanlı Devleti’nde Yabancılar ve Okullaşma Çabaları.” 21. Yüzyılda Eğitim Ve Toplum Eğitim Bilimleri Ve Sosyal Araştırmalar Dergisi 6.16 ,2017,s- 69-90.
  • Cengiz Keskin. “Maarif Salnameleri Işığında Adapazarı ve Çevresindeki Gayrimüslimlerin Eğitim Faaliyetleri ve Yabancı Okullar (1898-1903).” Vakanüvis-Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi Vol:4 Sayı:2 2019,s-626-641.
  • Cengiz, Keskin, agm ,s.631-632.
  • Kurşun, Özge. “II. Abdülhamid Dönemi’nde Adapazarı’nda Gayrimüslim ve Yabancı Okullar”, Geçmişten Günümüze Sakarya: Tarih/ Kültür/ Toplum Uluslararası Sakarya Sempozyumu, Ed. Mehmet Yaşar Ertaş, Mükerrem Bedizel Aydın, Arif Bilgin, Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Sakarya 2017,  ss. 303-307.
  • Narin, Resul. “Amerikan Board’un Kadın Misyonerleri ve Adapazarı Ermeni Kız Okulu”, Vakanüvis – Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi 3, 2018, 249-286.

  • Resül, Narin. “XIX. Yüzyılda Adapazarı’nda Ermeniler.” Tarihte Türkler ve Ermeniler, 2015, s.51-74.

  • Ömer Yılmaz. “Misyonerlik Faaliyetleri ve Misyonerliğin Teopolitik Boyutları.” Ulisa: Uluslararası Çalışmalar Dergisi 2.2 (2018): 60-83.