Osmanlı’da Bankacılık

Bankacılık, mevduat sahipleri ile ek kaynak ihtiyacı olan özel ve kamu kuruluşları arasındaki ilişkileri düzenleyen, bu kaynakların akışını sağlayan ve kısa vadeli fonları uzun vadeli fonlara dönüştüren sistemdir. Osmanlı İmparatorluğu’nda bankacılık sektörünün gelişiminin üç aşamadan geçtiği genel olarak kabul edilmektedir. Bunlar borç bankası dönemi, yabancı banka desteği dönemi ve ulusal banka dönemidir. Osmanlı Devleti için kurtuluş yolu bu unsurun girişimci olması, ticaret, bankacılık ve sanayi ile uğraşmasından geçiyordu.

İttihat ve Terakki Partisi’nin millî iktisat politikası çerçevesinde, Türkiye’de şahsi teşebbüs ve özel sermaye ile kurulan ilk milli kredi kurumlarından birisi olan Adapazarı İslam Ticaret Bankası, Adapazarı ve çevresindeki tüccar ve çiftçinin kredi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 1913 yılında kurulmuştur. Taşrada kurulan diğer millî bankalara örnek teşkil eden Adapazarı İslam Ticaret Bankası bu bankalardan Cumhuriyet dönemine geçebilen 14 bankadan ve bunlardan da 2000’li yıllara kadar faaliyetlerine devam edebilen iki bankadan birisi olmuştur.

Adapazarı ve çevresindeki eşraf-çiftçi ve tüccarı, bankadan aldığı kredilerle daha önce tefeciye kaptırdığı mallarını yüksek fiyatla piyasaya sürebilmiş, bu sayede yabancı ve gayrimüslim tüccar ve büyük şirketler karşısına daha sağlam ve emniyetli bir şekilde çıkabilmiştir. Böylece yöre halkının beğenisini kazanan banka, 1922 yılında Adapazarı dışında ilk şubesini İzmit’te açmış ve bu tarihten sonra ülkenin özellikle batı bölgelerine hızla yayılarak faaliyet sahasını genişletmiştir. Banka 1950’li yıllardan itibaren de bütün yurt sathında şubeler açarak gittikçe ulusal bir banka haline gelmiştir.

Adapazarı ve çevresinde güçlü bir bankanın bulunması, bölgede ekonomik faaliyetlerin canlanmasına neden olmuştur. Banka ayrıca kurduğu fabrikalarla hem bölgenin hem de ülkenin kalkınmasına katkıda bulunmuştur. Banka Adapazarı Belediyesi ile ortak olarak kurduğu Elektrik Fabrikası Şirketi ile şehrin uzun bir süre elektriğini karşılamış, bünyesindeki Tahta Araba Fabrikası ile tahta arabalar ve pulluklar üreterek köylülerin ihtiyaçlarını karşılamış, Orman ve Kereste Fabrikaları ile cumhuriyet döneminde kurulan büyük devlet binalarının mobilya işlerini yürütmüş ve demiryollarının ağaç traverslerini üretmiştir. Banka bunların dışında müteahhittik işine de girerek Ankara’nın modern bir hale kavuşması için yapılan modern semtlerinden birisini inşa etmiştir.

Adapazarı İslam Ticaret Bankası’nın tarihi gelişim seyri ile Cumhuriyet tarihinin gelişim seyri birbirlerine benzemektedir. Banka, 1919 yılında anonim şirkete dönüştürülerek “Adapazarı İslam Ticaret Bankası Osmanlı Anonim Şirketi” adını almıştır. Millî Mücadele sırasında Adapazarı’nın Yunanlılar tarafından işgali sırasında bankanın kapatılması tehlikesi karşısında Ankara hükümeti tedbir olarak bankanın merkezinin Eskişehir’e taşımıştır. 1922 yılında Saltanat kaldırıldıktan ve 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildikten sonra yeni oluşan rejime de uygun olarak 15 Mayıs 1924 tarihinde bankanın isminden Osmanlı kelimesi çıkarılarak “Adapazarı İslam Ticaret Bankası Türk Anonim Şirketi” olarak değiştirilmiştir. Türk hükümeti 1928 yılına doğru laik bir anlayışı iyice benimseyince, Banka bu kez isminden İslam kelimesini çıkararak bankanın ismini 29 Mart 1928 tarihinde “Adapazarı Türk Ticaret Bankası Anonim Şirketi” olarak değiştirmiştir. 1930’lu yıllarda başkent Ankara Türkiye’nin yavaş yavaş finans merkezi haline gelmeye başlayınca, Banka da genel merkezini 25 Ekim 1934 tarihinde Adapazarı’ndan Ankara’ya nakletmiştir. 1937 yılında ise banka son kez isim değişikliğine giderek, ismindeki Adapazarı kelimesi çıkartılmış ve “Türk Ticaret Bankası Anonim Şirketi” olarak değiştirilmiştir. Demokrat Parti iktidarı geldikten sonra 1950’li yıllarda Türkiye’nin finans merkezi olarak İstanbul’un ön plana çıkmasından sonra banka da iş merkezini İstanbul’a taşımıştır.

Adapazarı Türk Ticaret Bankası, daha sonra Türk Ticaret Bankası Türkiye’de bankacılık konusunda ilkleri getirmesi açısından da önemli bir yere sahiptir. 1934 yılında banka sıkıntılı günlerini, Türk hükümetinin yardımları dışında aylık faiz uygulaması ile atlatmaya çalışmıştı. Bir zaruretten doğan bu aylık faiz uygulaması ise Türkiye’de ilk kez tatbik edilmekteydi. Bunun dışında yine Türkiye ilk kez gece kasası uygulamasını da Türk Ticaret Bankası başlatmıştır.

Adapazarı İslam Ticaret Bankası

Türk Bankacılık tarihinde olduğu gibi Türkiye İslami finans tarihinde önemli bir yere sahip olan Adapazarı İslam Ticaret Bankası’nın kuruluş dönemini Gazeteci yazar Mümtaz Apaydın şöyle ifade ediyor:

“O zamanın en mühim ticaret merkezlerinden biri olan Adapazarı’nda beş on tane Türk ve Müslüman tüccar var. Adapazarı o zaman patates, mısır, meyve gibi gıda maddeleri istihsal ve ihraç eden bir şehir. O tarihte Adapazarı’nda Osmanlı Bankası’nın bir şubesi var. Bu şubenin müdürü de bir Ermeni… Şubat ayı bilhassa patates mubayaa mevsimi olduğundan tüccarların işlerini görebilmeleri için bankadan kredi almaları lazım… Muhitteki gayri Türk tüccarlara bol bol kredi açan Osmanlı Bankası’nın Ermeni müdürü o sene Türk tüccarlarından krediyi kesiyor. Buna hiçbir mantıki sebep yok… Nihayet aralarında bir toplantı yaparak dertlerine bir çare aramaya karar veriyorlar… Bir kısım tüccarlar belediye reisinin başkanlığı altında bir toplantı yapıyorlar. Ve bankanın kurulmasına karar veriyorlar”.

Bankanın, kurucularından ikisinin de adını taşıyan Türkçe ve Fransızca unvanı şöyle idi: Hacı Adembeyzâde İbrahim ve Sipahizâde Hamit ve Şürekâsı Adapazarı İslâm Ticaret Bankası-Banque İslamique d’Ada-Bazar.  Bankanın adına “İslam” kelimesinin konulması, kuruluşunun sırf ticari gayelerden hareketle vücut bulmuş olmadığını göstermektedir. Bankanın 1926 yılı idare meclisi raporundan anlaşıldığına göre bankayı Hıristiyanların kurmuş oldukları Adapazarı Bankası’ndan ayırmak amacıyla bankanın adına “İslam” sıfatı konulmuştur.

Adapazarı İslam Ticaret Bankası

İslam Ticaret Bankasının Ortak Kurucusu: Şumnulu Hacı Mehmet Hilmi Efendi

Mehmet Hilmi Efendi, iş dolayısı ile Şumnu’ya göç etmiş ve oraya yerleşmişti. Adapazarı’nda kullandığı ve daha sonra ailesinin de soyadı kanunu ile kullanacağı lakabı da Of ’tan göç ettiği ve uzun süre kaldığı bu bölgeden kalmıştır. Hilmi Efendi ailesiyle birlikte, Adapazarı’na yerleştikten bir süre sonra burada toptan bakkaliye ticareti yapmaya başlamıştı. Lider karakterli ve girişimci ruhlu Mehmet Hilmi Efendi, Adapazarı’nın varlıklı tacirlerinden birisi haline gelmişti. Kendisi Adapazarı İslam Ticaret Bankası’nın kurucularından biri olmasının yanında bankanın kurucu müdürüdür. 23 Ekim 1919 tarihine kadar bu görevini 6 yıl yerine getirmiştir. Mehmet Hilmi Efendi’nin lider karakteri, 31 Mart 1917’de Adapazarlı tacirler ile Adapazarı’nda Ticaret ve Sanayi Odası’nı kurmasına ve ilk başkan olarak görev almasına vesile olmuştur. Kendisi aynı anda hem Adapazarı İslam Ticaret bankası hem de Adapazarı Ticaret ve Sanayi Odası yöneticiliğini birlikte yürütmüştür.

Mehmet Hilmi Efendi

Adapazarı İslam Ticaret Bankası, Adapazarı’nda bankacılık faaliyetlerinin yanı sıra gelir getirici ticari faaliyetlerde bulunmaktadır. 25 Şubat 1917 tarihli Tanin gazetesine göre, Adapazarı İslam Ticaret Bankası 2.000 liraya bir debbağhane (ham deri işleme fabrikası) açtı. Kaynaklara göre fabrika, Fransız ürünlerinin gücü ve güzelliğine sahip deriler üretmeye başladı. Debbağhane, bankanın Adapazarı’nda yürüttüğü ilk girişimdi. Bankalar ayrıca yıllar boyunca çeşitli sektörlerde farklı anlaşmaların ortağı veya sahibi olmuştur.

1918 yılında İstanbul’da büyük bir yangın çıkmıştı. Bu yangında zarar görenler için Adapazarı İslam Ticaret Bankası da yardım kampanyası düzenlemişti. Bu doğrultuda 359 lira toplanmıştı. Bu para İstanbul Yangın Mağdurları Komisyonu’na gönderilmişti. Bu tutarı veren isimler ve verdikleri tutarlar şöyleydi:

  • Adapazarı İslam Ticaret Bankası 100 lira
  •  
    • Adapazarı Tüccarından Arabzade Said Efendi 100 lira
    • Adapazarı Tüccarından Sipahizade Hamid Bey 50 lira
    • Adapazarı Tüccarından Motozade Hüseyin Efendi 50 lira
    • Adapazarı İslam Ticaret Bankası Müdürü Hacı Numan Bey 10 Lira
    • Adapazarı İslam Ticaret Bankası Veznedarı Ethem Efendi 10 lira
    • Adapazarı Tüccarından Sakulzade Rıfat Bey 15 lira
    • Adapazarı Tüccarından Şakir Efendi 10 lira
    • Adapazarı Tüccarından Ethem Ağazade Hakkı Efendi 5 lira
    • Adapazarı Muhasebe-i Hususiye Me’muru Hacı Şükrü Efendi 5 lira
    • Adapazarı Mukataad Binbaşı İsmail Hakkı Efendi Hanımı Fatma Hanım 2 lira
    • Adapazarı Mehmed Ziyaeddin Efendi Mahdumu Hüsameddin Efendi 1 lira
    • Adapazarı Mehmed Ziyaeddin Efendi Kerimesi Şerife Hanım 1 lira

İslâm Ticaret Bankası küçük bünyesine ve sınırlı imkânlarına rağmen I. Dünya Savaşı’nın iktisadî sıkıntılarına başarıyla karşı koydu. Hatta savaş sırasında başvurulan dâhili istikraz çabalarına katkıda bulunmaktan geri kalmadı. Mayıs 1918’de halktan üç gün içinde 50.000, İslam Ticaret Bankası’ndan (daha sonra Türk Ticaret Bankası) ise 22.000 liralık bir katılım sağlanmıştı.

Bu konuda 8 Mayıs 1918’de banka tarafından Tanin gazetesine çekilen telgraf metni şöyleydi: “Adapazarı 8 Mayıs Nefs-i kasaba ahalisi istikraz-ı dâhiliye üç gün zarfında 50.000 lira kaydolunmuştur. Bu meyanda İslâm Ticaret Bankası 22.000 liralık hisse iştira eylemiştir. Umumun rağbet ü hahişi pek ziyadedir.

Adapazarı İslam Ticaret Bankası Gazete Haberi

Adapazarı İslam Ticaret Bankası’nın Şumnulu Hacı Mehmet Hilmi Efendi’den sonraki ikinci genel müdürü Ahmet Asım (Ardaman) Bey’di. 1919-1934 yılları arasında Bankanın genel müdürlüğünü yapan Ahmet Asım (Ardaman) Bey İstanbul Âli Ticaret Mektebini bitirmişti. Kendisi Adapazarı İslam Ticaret Bankası’nın ardından Kocaeli Halk Bankası’nın da müdürlüğünü yapmıştır. Asım Bey, Kocaeli Halk Bankasının 83 kurucu kişisinden biriydi.

Adapazarı İslam Ticaret Bankası

Adapazarı Türk Ticaret Bankası (1930-1950)

Adapazarı Türk Ticaret Bankası 1930 yılında şubeler açmaya devam etti. Bankanın Kütahya, Gerede, Mudurnu, Bartın ve Karamürsel şubeleri bu yıl açıldı. Karamürsel şubesi, bankanın 18. şubesi oldu. Karamürsel şubesinin açılışına bankanın Genel Müdürü Asım Bey’in yanı sıra İzmit Valisi Mehmed Eşref ve gazeteci Ahmed İhsan (Tokgöz) Bey katıldı. Banka bu şubelere ek olarak 1930 yılında Gemlik ve Yenişehir’de şubeler açarak şube sayısını yirmiye çıkardı.

Şube sayısını artıran Adapazarı Türk Ticaret Bankası, çeşitli gazetelerde verdiği ilanlar ile halkın tasarruflarını çekmeye çalışmaktaydı. 11 Aralık 1930 tarihli Hür Fikir gazetesinde bu amaçla verilen ilan şu şekildeydi:

“Adapazarı Türk Ticaret Bankası tasarruf mükâfatı Banka idaresi yılbaşı gecesi kumbara alanlar arasında kura kaidesiyle, kazananlardan 16’sına nakdi ve bir kısmına da küçük hediyeler olmak üzere tasarruf mükâfatı verecektir. Çocuklarınızı tasarrufa teşvik ve yılbaşı talihinizi tecrübe etmek için 15.12.930’a kadar Bankadan kumbara almayı unutmayınız.”

Adapazarı Türk Ticaret Bankası şubesinin bulunduğu yerde halk da bankanın faaliyetleri hakkında olumlu geri dönüşlerde bulundu. Bunlardan biri Gemlik halkının koza ile mücadelede bankadan çokça yardım almasıdır. Bankanın bölge halkına gösterdiği ilgi ve yardımlar buradaki esnafı mutlu ediyordu. Bir güzel haber daha Bilecik’ten geliyordu. Türk Tayyare Cemiyeti’nin Bilecik Şubesi kendine bir bina yaptırmış ve Adapazarı Türk Ticaret Bankası tarafından derhal kiralanmıştı.

Adapazarı Türk Ticaret Bankası’nın kuruluşunun 20. yıldönümü münasebetiyle 8 Mart 1933 tarihinde Perapalas Oteli’nde bir ziyafet verilmiştir. Ziyafete Vali ve Belediye Reisi Muhittin Bey, parti temsilcisi, gazeteciler, bankacılar ve bankanın müşterileri davet edilmişti. Verilen ziyafetin ardından bankanın kurucusu İbrahim Bey’in oğlu İbrahim Bey söz alarak, davete icabetten dolayı bir teşekkür konuşması yapmıştır.

Sayfa Hazırlanmaktadır.

Bankacılıkta Demokrat Parti Dönemi (1950-1960)


1950 yılında iktidara iktisadî liberalizm ilkesini benimseyen Demokrat Parti’nin gelmesi özel sermaye birikiminin artmasına neden olmuştu. Bunun yanında bu dönemde özellikle tarımda makineleşmenin artması ve hızla genişleyen ekim alanları ile art arda iyi ekim yıllarının yaşanması da özel sermayeyi önemli ölçüde artırmıştı. Özel sektörün güçlenmesi ve sanayileşme politikasında meydana gelen değişiklik, etkisini bankacılık sektörü üzerinde de göstermiştir. Bu dönem özel bankacılığın geliştiği bir dönem olmuştur. Böyle bir ortamda Türk Ticaret Bankası da gelişimini büyük ölçüde hızlandıracaktır.

1950’li yıllardan itibaren Türk Ticaret Bankası her yıl yeni şubeler açarak büyümüştür. 1950’li yıllardan itibaren bankaların yeni şubelerinin açılmasına Bakanlar Kurulu kararıyla karar verilmiştir. 3 Ağustos 1950’de Türk Ticaret Bankası’nın Beyoğlu ve Gaziantep’te şube açma talebi Bakanlar Kurulu tarafından kabul edildi. Aslında 17 Kasım 1950’de Gaziantep şubesi, 25 Kasım 1950’de İstiklal Caddesi’nde Beyoğlu şubesi açılacaktır.

1954 yılı Türk Ticaret Bankası’nın kuruluşunun 40. yıldönümüydü. Bu nedenle 10 Mart tarihli Akşam gazetesinde “Kırkıncı Yılını Kutlayan Türk Ticaret Bankası” başlığıyla bir haber yayınlanmıştı. Türk Ticaret Bankası’nın millî bankacılığına vurgu yaparak başlayan haberde “Milli bankacılığımızı kuranlar, milli iktisat binasının temelini hazırlamıştır” denilerek, “onun içindir ki, dün kırkıncı yılını idrak eden Türk Ticaret Bankası üzerinde alaka ve sempati ile durmaktan kendimizi alamıyoruz.” sözleri sarf edilmiş ve daha sonra bankanın kısa bir tarihi anlatılmıştır.

1954 yılında Bakanlar Kurulu Türkiye Ticaret Bankası’nın 15 Haziran 1954’te Zonguldak’ta, 15 Ekim 1954’te İstanbul Galata’da ve 30 Aralık 1954’te Aydın, Sirk, Diyarbakır, Erzurum, Manisa, Samsun ve Balıkesir’de şubeler açılmasına karar verdi. Bu şubelere ek olarak, bankanın Gerede acentesinin 31 Temmuz 1954’te, Beykoz acentesinin ise 2 Ağustos 1954’te açılması planlanmıştır.

Türk Ticaret Bankası, hükümetin yardımıyla ve etkin karar alma mekanizmasıyla İkinci Dünya Savaşı krizini başarıyla atlattı ve sermayesini günde yaklaşık yedi kat artırarak 1970’lerde ülkenin ilk dört büyük bankasından biri oldu. Ancak banka 1990’ların sonunda kademeli olarak geriledi, iflasın eşiğine geldi ve devlet tarafından devralınmak zorunda kaldı ve 2000’li yıllara kadar banka zar zor ayakta kaldı ve Adapazarı’na büyük kârlar getirdi.

Kaynakça

      • ERDENER, Ertan, Memleketimizde Bankacılığın ve Paranın Tarihçesi (Türk Ticaret Bankası), Güzel Sanatlar Matbaası, İstanbul 1969.

      • ÖZEL, Sabahattin, Millî Mücadelede İzmit-Adapazarı ve Atatürk, Derin Yayınevi, İstanbul 2009.

      • NARİN, Resül, Ada’dan Pazar’a Sakarya, SATSO Yayınları, Sakarya 2015.

      • KAZGAN, Haydar, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Türk Bankacılık Tarihi, Türk Bankalar Birliği, İstanbul 1997.

      • SELVİ, Haluk, “II. Meşrutiyet Dönemi’nde Adapazarı ve Çevresi (1908-1918)”, Sakarya İli Tarihi Cilt:1, Sakarya 2005.

      • Doç. Dr. Mustafa SARI, Resül NARİN, ADAPAZARI’NDA TİCARİ HAYAT VE ADAPAZARI İSLAM TİCARET BANKASI, Sakarya,2021.

      • BOA. MV. 1263/35