Yenigün Gazetesi

“Özgürce” Makale Yazısı

8 Ekim 2012

Erdoğan yakın tarihimizi bilmiyor

Anket yapılmış, kim Cumhurbaşkanı olmalı diye.

Yüzde 57, “Doç. Dr. Abdullah Gül olmalı” demiş. % 21 oy kullanan da “Erdoğan olmalı” demiş.

Bana sorulmadı. Sorulsaydı, bugün TBMM Başkan Vekili olan bu görevini çok iyi, tarafsız, dürüst yapan, Şükran Gürdal Mumcu derdim. Çok iyi İngilizcesi var. İşletme fakültesi mezunu uzman.

Sayın cumhurbaşkanı aday olursa elbette genç yaşta Sakarya’da tanıştığımızda helal süt emdiğine inandığım Sayın Gül’e vereceğim.

Ne diyor tarih bilgisi çok az Erdoğan; seçim faaliyetlerine katılmalıdır… Doğru. Neden cezaevindeler? Kesinleşmiş mi? Hayır.

Azıcık tarih bilse Osman Bölükbaşı ilk milletvekili olduğunda Kırşehir’de cezaevindeydi. Hemen salıverildi. Siyasi faaliyete katılmamıştı. Bu konudaki görüş ile Erdoğan’ın hoşgörülü, affedici olmadığı ortaya çıkıyor.

Hatırlarsanız CHP, MHP anlaşmışlardı. Milletvekilleri asli görevlerine döneceklerdi. Ama Recep Tayyip Erdoğan karşı çıktı. Önemli bir sorunun tatlıya bağlanmasını önledi. Pek çok insanımız gibi, ben de Tayyip Beyi cumhurbaşkanı görmek istemiyorum.

Gül ve Güldal Mumcu olmalı. Allahlık CHP’de bu konuda bir girişimi acı gerçek yok. Ama Güldal Mumcu’yu yazan gazeteler ve kalemler var. Hem en çok okunan gazeteler ve kalemler.

Muhalefet daha doğrusu Recep Tayyip Erdoğan’ı istemeyenler bir araya gelmeli. Çok iyi bir cumhurbaşkanı adayı belirlemeli kamu oyuna açıklamalıdırlar. O makama gerçek layık biri seçilmelidir.

Bu hafta yaşlılar haftası

İşte ‘İhtiyarlık’ şiiri

Yokuşa yüzün yok, inişe dizin

Uzağı, yakını pek görmez gözün,

Sanki bize tarih oluyor sözün,

İhtiyarlık başa gediği zaman

 

Ağrıdan sızıdan durmaz yakınır,

Çare arar sağa sola bakınır,

Az yese, çok yese hemen dokunur,

İhtiyarlık başa geldiği zaman

 

Yedek parçan olur iğne, şurup, hap,

Ne faydası var ki, ne yaparsan yap,

İflas etmiş ciğer, yorulmuş bir kalp,

İhtiyarlık başa geldiği zaman

 

Dizler titrer sonra belin bükülür,

Damarlardan sıcak kanın çekilir,

Saç, sakal ağarır, dişler dökülür,

İhtiyarlık başa geldiği zaman


Ayakların baston ile üç olur,

Gençliğinde koştuğun günler hiç olur,

Konuşsan suç olur, sussan suç olur,

İhtiyarlık başa geldiği zaman


Arkadaşın olur evde çocuklar,

Eşin, dostun seni arada yoklar,

Torunların alır bastonu saklar,

İhtiyarlık başa geldiği zaman


Biri ölüp ayrıldı ise eşinden,

Kalan gitmek ister onun peşinden,

Çıkaramaz hayalinden düşünden,

İhtiyarlık başa geldiği zaman


Ne çabuk geçiyor baharlar güzler,

Zaman akımına uymuşuz bizler,

İnsan yaşlanınca ölümü gözler,

İhtiyarlık başa geldiği zaman


Yaşlılara değil yalnız bu sözüm,

Gençler de yaşlanır darılma kızım,

Senin de buruşur elin ve yüzün,

İhtiyarlık başa geldiği zaman


Elibol’un sözün, yabana atma,

Doğru yolu koyup, eğriye sapma.

Günahlardan sakın, harama bakma.

İhtiyarlık başa geldiği zaman.