Yenigün Gazetesi
“Özgürce” Makale Yazısı
28 Ekim 2014
Cumhuriyet’e kolay kavuşmadık!
Cumhuriyet Bayramı nedeni ile Cumhuriyet’le ilgili çok güzel bir yazı sunacağım.
Gazeteci arkadaşımız Yusuf Cinal’ın kaleme aldığı Cumhuriyet’le ilgili yazısını sunuyorum. Beğeneceğinizi umuyorum.
Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun
Sevgili okurlar,
29 Ekim 1923 yılında ilan ettiğimiz ‘Cumhuriyet’in 91.yılını idrak edeceğiz.
‘İlan ettiğimiz’ diyorum, zira halkın büyük çoğunluğunun kabul ettiği, ‘Egemenlik kayıtsız-şartsız milletindir’ dediğimiz, ‘Biat toplumundan’ ya ‘Ümmet’ toplumundan ‘Millet’ toplumuna adım attığımız yıllardır, o yıllar.
Bugünün genç nesline, o yılları anlatmak elbette zor!
Ama, ‘Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir’ dedikten sonra, ‘Müslüman’ın, Müslüman’ı boğazladığı, acımasız bir savaşa gençleri sürmek daha da kolaydır.
Elindeki argüman bellidir: Oğlum, kızım seni cennet bekliyor. Vatan için savaşanların gittiği yer cennettir. Cennete gidenler, vatan uğruna şahit olanlardır..’
Hatta, yetmezse, ‘Cennette sizi huriler’ bekliyor’ diye eklersiniz!
İşte Avrupa’da yetişen yeni Müslüman gençlik, bu argümanlarla, kirli savaş bölgelerine gönderilmişlerdir.
Kimi IŞİD bünyesinde, kimi PYD, kimi PKK, kimi Özgür Suriye Ordusu ve kimi de Esad güçleri safında savaşmak için bölgededir!
Hani Müslüman, Müslüman’ın kardeşi idi?..
Sonra bu kimin savaşı?
Ve hangi vatan için savaş ve şahadet?
Bakınız,’ Türkiye’nin yüzde 99’u Müslüman’ diye övündüğümüz topraklardan, bu kirli savaş için gidenlerin sayısı da az değildir!
Nereden, nereye?
* * *
Sevgili okurlar;
Şimdi söyleyin bakalım, Türkiye topraklarından Kobani’ye koridor açalım mı?
Bu koridordan, teröristbaşı, bebek katili Abdullah Öcalan’ın (APO) eli kanlı PKK’lı askerleri, Suriye’de IŞİD güçlerine karşı savaşmakta olan PYD’lilerin yardımına gitsin mi?
Onlar olmazsa, bu topraklardan Türkiye’nin yıllarca anasını ağlatan Barzani’nin Peşmergeleri geçsin mi?
Onlar olmazsa, Esad’a karşı Suriye’de Özgür Suriye Ordusu (OSY) adı altında savaşan güruh gitsin mi!?
A canım, sayıları 300 idi, 150 olmuş!
Yetmez!
ABD ile birlikte bölgeye, gökten bomba yağdıran koalisyon güçleri, bir PYD’ye, bir IŞİD’e silah ve cephanelik atsın mı?
Seni dinleyen kim, a canım!?
Seni dinleyen kim?
Adamlar sana, ‘BOB Eş Başkanı’ demiş geçmiş, gitmiş!
Efendim, şöyle olur amma!
Efendim, böyle olur amma!
Esad gitsin de, Esad gitsin de!?
Ah be Müslüman kardeşim, Saddam gitti, Kaddafi gitti, diğerleri gitti, ne oldu, ne değişti?
Neyin değiştiğini hala bilmeyenlere hatırlatalım;
Müslüman, Müslüman’ı boğazlıyor!
* * *
Sevgili okurlar;
Türkiye, böyle nazik, böyle zor bir durumda Cumhuriyet’in 91.Yılı’nı kutluyor.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının, Türk Milleti önderliğinde kurduğu Cumhuriyet’e sahip çıkmak, hepimizin yararına ve geleceğinedir.
Yine Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘En büyük eserimdir’ dediği Cumhuriyet’e sahip çıkmak, Türkiye’ye, Türk Milleti’ne ve gelecek nesillere sahip çıkmaktır.
Gericiliği, yobazlığı, cehaleti, tembelliği reddeden Cumhuriyet’te, tüm bireylerin, kendi haklarını, kanunlar karşısında koruma, savunma, serbest ticaret yapma, seyahat etme, düşüncelerini ifade etme, mal mülk edinme hakları, elden uçup gidebileceği gibi, can ve mal güvenliği de Allah’a emanet hale gelir!..
Allah korusun!
Şöyle başınızı kaldırıp, etrafa bakınız, etrafınızdakilerin tümü Cumhuriyet’in eseridir.
Bu Cumhuriyet’i sahiplenen büyüklerimizin Sakarya İli sınırları içinde kurduğu fabrikaları bir, bir kaldırdık ve sattık!
Yerlerine yenilerini kurabildik mi?
O çok partili hayata geçtiğimiz coşku şimdi var mı?
Ülkenin valisini, kaymakamını, savcısını, hakimini, memurunu siyasallaştırırsan, o heyecan ve şevk kalmaz, bir umursamazlık içine düşersin böyle!
Güdülen bir sürü haline gelirsin!
Güdülen, amaçsız, hedefsiz bir sürü!
1954 yılında Sakarya’yı il yapanları inkar mı edeceksiniz?
Bu milleti haberdar etmek, bilgilendirmek için gazete çıkaran ve eline kalem alan Hasan Uyar’ın, Selami Savaş’ın, Teymur Ateşli’nin, Abdullah Çelik’in ve arkadaşlarının Cumhuriyet’e sadakati ne olacak?
Arifiye Köy Enstitüsü’nde öğrendiklerini, bu milletin çocuklarına öğreten, vefakar, cefakar öğretmenlerin çabalarını nereye koyacaksınız?
Akyazı Alaağaç Köyü’nde, sarı saçlı, karakaşlı, temiz yüzlü köy çocuklarına, ilim, irfan öğreten Fevzi öğretmen, Mehmet Hashalıcı, Bilal Bilmiş’i unutmak olur mu?
Akyazı Ortaokulu’na yaya gelen ve evine yaya dönen çocuklarımızı yüksek tahsile yönlendiren İbrahim Fırtına, Muzaffer Kurugöl, İsmail Bayraktar, Turgut Altınküpe ve diğer öğretmenlerimizi bir çırpıda silecek misiniz?
1949 yılında Akyazı Gençlikspor’u, 1957 yılında Akyazı Akınspor’u kuran Akyazı gençlerinin hatıraları ne olacak?
1965 yılında siyah-yeşil renklerde Sakaryaspor’u kuran ve bu armada birliktelik yapanları, sizlere Tatangalar unutturur mu?
Türk Milleti’ni yurt içinde ve yurt dışında başarı ile temsil eden sporcularımız, bilim insanlarımızı, edebiyatçılarımız, sanatçılarımız, siyasetçilerimiz, müteşebbislerimiz, sizlere haklarını helal ederler mi?
Unutmayınız, ‘ Biz bu Cumhuriyet’i kanla irfanla kurduk’ diye her gün haykıran ve şehit düşen Mehmetçiklerimizin kabirlerini çiğnemeden, Cumhuriyet’i yıkmanız mümkün değildir..
Cumhuriyet’in yılmaz bekçilerinin uyuduğunu sananlar aldanır! Bu millet, vatanını işgal edenleri, küreklerle, kazmalar ile kapı-dışarı etmesini bildi.
Cumhuriyeti’ne de uzanacak elleri kırmasını bilir.
Bu topraklar, Türk Milleti’nin vazgeçemeyeceği topraklardır. Bu topraklar üzerinde yaşayanlar, el ele, gönül gönüle yaşaya geldi.
Sakarya, Türkiye’nin küçük bir örneğidir. Burada birlik, beraberlik, hoşgörü, sevgi ve saygı temelinde düzen yıkıldı mı, bunun felaket olacağını herhalde cümle-alem bilir!
Yaylasında kaval çaldığımız, deniz kıyısında serinlendiğimiz, Geyvesi’nde ayva-nar topladığımız, Sapanca’sında, can eriğini paylaştığımız, Sakarya’ya sahip çıktığımız gibi, Türkiye’ye, Cumhuriyet’e sahip çıkmak hepimizin görevidir..
Sakın aldanmayın, kuşkuya, şüpheye düşmeyin, gerçekleri görün, birbirinize sarılın ve birbirinizi kırmayınız!..
Hele de başkalarının kirli siyasetine alet olmayınız!
Gerçekten Müslüman Müslüman’ın kardeşidir.
Başka Türkiye yok!
El ele, gönül gönüle verirsek, bu ülke, bu topraklar hepimize yeter!
Yeter ki, bu güzel bayrağın altında toplanalım, birliktelik yapalım!
Zira düşman boş durmuyor!?
Birlikte tetikte olalım!