Yenigün Gazetesi
“Özgürce” Makale Yazısı
18 Aralık 2006
Adı "Çeşme Meydanı" ama çeşmesi-suyu yok!
Başlığı görünce güleceksiniz biliyorum. “Çeşme Meydanı” adında bir semt var. Her Allah’ın günü elliye yakın kitle ulaşım, (Hem Büyükşehir Belediyesi’nin büyük araçları) ile elli-altmış köye, ilçelere insanlarımızı taşıyor. Ne acı gerçek adı “Çeşme Meydanı” olan bu semtin bildim bileli, 1947’den bu yana ne su akıtan çeşmesi, ne küçük büyük defi hacet yapacak, insanımıza kolaylık gösteren bir helası yoktur. Bir yetkili -ne acı gerçek- bu eksikliği, zorunlu gereksinimi gidermek için en küçük ilgi göstermemiştir. Sızlanmalar olmadı mı? Çok oldu. Hemen yanında belediye meclis üyeleri, belediye başkanları oturmadılar mı? Oturdular. Ama biri çıkıp “Bu müşterisi çok İnsanlarımızın zorunlu haller karşısında def-i hacetlerini yapsın” diye aynı çatı altında hem tuvalet hem çeşme sırt sırta yapmayı düşünmemişler. Gerçekten çok yazık… Geçmişin tüm bu hizmeti vermekle yükümlü olup vermeyenlere…
Merkez Belediye Başkanı Süleyman Dişli’den önemli rica.
Çevrenin sevilen, saygın insanları Hacısı, hocası, emeklisi, sade vatandaşı içtenlikle rica ediyorlar. Üçü beşi bir araya gelip, buluyorlar beni AKM’de. Ya da ÇEK İşhanı’ndaki yazıhanemde. Ya da karşılaşmalarımızda “Allah razı olsun Süleyman Dişli’den. Orhan Camii yanında ne kadar güzel, modern tuvalet yaptırdı. İnsanlarımız hem para vermekten, hem sıkıştıklarında şuraya- çok ayıp yerlere su dökmekten, çiş yapmaktan kurtardı. Ne olur şu Çeşme Meydanı’nın en önemli ihtiyacı olan çeşmeyi, tuvaleti yaptırsın. Sürekli köylere arabalar gidiyor, geliyor. Gidecekler, gelenler def-i hacette bulunacaklar yer bulamıyorlar. Gerçi çevrede de cami pek yok tuvaleti gelen çocuk etrafta yer arıyor. Sevgili Başkanımız Süleyman Dişli bu işi ele alırsa uygun yer de var. Hemen ele alınsa, incelense, başlansa çok iyi olur. Geniş alanda gerçekten içme suyu, tuvalet yok…”
Evet, sevgili Başkan hizmetlerinizi herkes takdir ediyor. Hayır dualarını alıyorsunuz. Kutlarım. Bir de Çeşme Meydanı’na çeşme ve tuvalet yaptırsanız çok iyi olur. Ne olur bu hizmeti vermek için tez elden işe eğiliniz. Teknik elemanlarınızı Çeşme Meydanı’na gönderiniz. Oradaki insanlarımızla konuşsunlar. Ölüme çare bulunmaz, başka her şeyin çaresi vardır. Lütfen, ne olur çok sayıda insanımızın bu isteğiniz de gideriniz. Çok büyük sevaplar, hayır dualar alınız. Siz bir teşebbüs edin, belki hali vakti müsait, hayırsever insanlarımız para, malzeme bakımından destek verirler. İyi niyetli insanlarımız Allah’a şükür az değil.
Sevinçli açıklamanızı bekliyorum sevgili Başkan Sayın Dişli Bey! Bir “Alo” diyerek de müjdeyi verebilirsiniz. Birlikte sizi çok seven o semtin insanlarını ziyaret edebiliriz.
SEVGİLİ BAŞKAN
İnsanlarımız gerçekten uygarlaşmıştır. Yerde gördüğü çirkin görünümleri alıp, çöp kutusuna atıyor. Yıllarca bu konuda hep ben yalnızdım. Şimdi öyle değil. Gördüğünü alıp çöp kutusuna atanlar, az-çok oluyor. Ne olur, lütfen şehirdeki ana caddeler. Yol kenarlarına, bulvarlara, sözün özeti her tarafa bol bol çöp bidonu, çöp kutusu konulsun ki halk aramasın.
Öncelikle, içtenlikle teşekkür ediyorum.
Yarın tekrar buluşmak dileğiyle…